Dizi müzikleri artık yalnızca sahnelere ruh katmıyor, müzik sektörünü de yönlendiriyor. Bugüne kadar Uçurum, Benim Hala Umudum Var, Gunahkar, Acil Aşk Aranıyor, Çilek Kokusu, Aşk Yalanı Sever, Tatlı İntikam gibi pek çok dizinin müziklerine imza atan Alp Yenier ile dizi müziklerini konuştuk. Meslektaşların kulaklarını çınlattık, dizi şarkılarının nasıl seçildiği konusunu aydınlattık, yetenekli dizi fanlarına çağrıda bulunurken, sezonun en hit dizilerinden Tatlı İntikam’ı da bol bol andık. Müzik, dizi ve muhabbet dolu söyleşi sizlerle…
Dizileri izlerken sıkıldığınız olmuyor mu?
Bence hikayenin içine girme meselesi önemli… Diziler uzun evet ve bunun önüne geçemiyoruz, bu gerçeği kabul ediyoruz. Yoruluyoruz, sıkılabiliyoruz da ama hikayeye inanınca, işi sevince yapılıyor.
Müziklerini yaparken en keyifle izlediğiniz proje neydi?
Hepsinin yeri ayrı ama ilk göz ağrısı Uçurum olduğu için çok başkaydı. O zaman süreler de daha makuldu… O keyfi yaratanlardan biri de yönetmen, senarist ve yapımcı üçgeni oluyor. O ruhta çok güzel şeyler çıkıyor. Uçurum dönemi Unkapanı’ndan beni arayıp albüm yapmak isteyenler oldu.
Nasıl yani?
Enstrümantal müzik albümü teklifi geldi baya…
GAME OF THRONES’UN MÜZİĞİ TÜM DÜNYAYI İKNA ETTİ: SIMPLE IS THE BEST
Siz hem enstrümantal müzikler hem de şarkılar besteliyorsunuz. Şarkılar da söz de olduğu için karşıya daha kolay hitap edebiliyor, enstrümantalde tek araç müzik aletleri, söz yok. Bir müzisyen şarkı kullanmanın, dizilerde kolaya kaçmak olduğunu söylemişti katılır mısınız?
Elbette sözün etkisi çok büyük. Bir şarkının %51’i söz derim her zaman. Enstrümantalde de yardımcı elemanlar var, sözün yerini keman alabiliyor ama bu şekilde düşününce evet daha zor olabilir. Seni seviyorum demek kemanla seni seviyorumu anlatmaktan daha kolay sonuçta…
Herkes Tatlı İntikam’ın müziklerini mırıldanıyor, bunun sırrı ne?
Güliz Ayla’nın bir şarkısı var dizide, bir de ben ile Pınar Çubukçu’nun bir şarkısı yer alıyor. Ben zaten şarkıcı olduğumu düşünmüyorum, arada eşlik ediyorum. Pınar genelini söylüyor, hatta onu da Sertab Erener söylüyor sanıyorlar. (Gülüyor) Çok severek çalışıyorum açıkçası, bu galiba başarının sırrı. Çok severek çalıştığım işler geldi bugüne kadar, biraz şanslıyım galiba.
Hangi projede imzanız olsun isterdiniz?
Klişe olacak ama Game of Thrones… O müzik dünyayı ikna etti: simple is the best. (Basit olan en iyidir) Melodinin alıcı olması hep konuşulur, o diziyle gerçekleşti. Bir tek çello ile bütün fantastik dünya anlatılıyor. Müziğin gücünü gösterdiği için de insanı cesaretlendiriyor. Game of Thrones’u çok kıskanıyorum itiraf ediyorum. (Gülüyor) Türkiye’den ise Toygar Işıklı’yı, Aytekin Ataş’ı çok beğeniyorum.
Müzik kısmını geçtim bunca projeden sonra siz de profesyonel dizi izleyicisi sayılırsınız. Siz neler izlersiniz?
Hayat Şarkisi ve Poyraz Karayel’i izliyorum vakit buldukça. İkisinin de fark yarattığını düşünüyorum. Her farklı iş de iyi değildir belirtmek istiyorum ama iyi bir şey yaratmak için cesaret göstermek alkışı hak ediyor bence… Poyraz Karayel güzel şeyler yaptı, müziklerini de çok beğeniyorum.
DİZİDE ÇALAN HER ŞARKI TUTMAZ!
Çilek Kokusu’nun müziklerini de siz yapıyordunuz, Buray dizi ile tanındı. Dizide çalan şarkı tutar mı? Nasıl seçilir bu şarkılar?
O seçim de bir deha… Hem yapımcı hem müzisyen dehası… Bize gelen şarkılar var, arkadaşlarımın şarkıları var. Çok iyi niyetle her hafta o şarkıları dinliyorum ve koyabileceğim yer arıyorum. CD’nin giremediği evlere dizi giriyor, bu çok doğru bir ürün yerleştirme. Her izlenen dizide çalan şarkı tutar mı, hayır… Bu diziden ziyade sahneyle alakalı. Şarkının mükemmel olmasına da gerek yok, eli yüzü düzgün bir şarkıysa ve sahnenin ruhuna uyuyorsa izleyici onu yakalıyor. Çalan şarkıda ses elbette mühim ama bence %51’i söz… O sözler sahneyi anlatıyorsa işte o zaman tutuyor.
Daha önce müziklerinizi dinlememiş birine hakkınızda fikir sahibi olması için hangi şarkınızı dinlemesini önerirdiniz?
Bu zor bir soru. İnanin her dizide kendimi yansıtmaya çalışıyorum. Uçurum’un ve BHUV’nin soundtracklerini çıkardim oradan bilgi edinebilirler. Çilek Kokusu’nda da ’Her Seyin Ötesinde’ adlı parçamla şarkıcılık deneyimini de yaşadım. Ayrıca Aşk Yalanı Sever ve Tatlı Intikam için yaptığım müzikler de benim hakkımda fikir verecektir.
KENDİMİ PELİN İLE SİNAN’I İZLERKEN BULUYORUM
Şu anda romantik komedi furyasının içindeyiz.
Evet, insanlar artık gülmek, daha doğrusu gülümsemek istiyorlar. Bakın birkaç dram dizisi dışında dram yok. . Mesela Tatlı İntikam’a bayılıyorum, bazen kendimi Pelin ile Sinan’ı izlemeye dalmış buluyorum. (Gülüyor) O temiz aşkı seviyorum.
Dram mı komedi mi?
Ben drama biraz daha yatkınım sanki. Sürekli dram içinde yaşamayı doğru bulmuyorum ama duygusal biri olduğum için daha çok seviyorum o tarafı.
Peki yazılma şekilleri farklı mıdır eğlenceli bir şarkı ile dramatik bir eserin?
Her şarkı her yerde bestelenebilir. Acil Servis’in ölüm temasını trafikte besteledim mesela… Oyunculuk gibi, ağlamak için kötü anıları düşünürler ya ben de romantik komedi için kendi üniversite yıllarımı düşünerek beste yapıyorum aslında.
Siz neler dinliyorsunuz?
İki senedir mesleki deformasyona uğradım, arabada müzik dinlemiyorum artık ama arayışım sürüyor. Eskimeyenleri dinlemeye devam ediyorum. MFÖ bunlardan biri. Yeni isimlerden Koray Avcı’yı ve sokak müziği tavrını çok seviyorum. Güliz Ayla ve Sıla’yı çok beğeniyorum. Yabancı külliyatta ise Pink Floyd, Guns n’ Roses’a giden bir sürü isim var.
ÖDÜL ALMAK İSTİYORUM!
Kendi yaşamınızın bir beste olduğunu düşünseniz, şimdi o bestenin neresindeyiz?
Zor soruymuş. (Gülüyor) Girişte olmadığımı biliyorum, nakaratta da değilim. Şarkının köprü dediğimiz nakarata hazırlanma bölümündeyim galiba. Bu dönemin uzunluğu da güzel, kendimi kaplumbağaya benzetiyorum, yavaş yavaş ilerlemeyi seviyorum.
Nakaratta ne dinleyeceğiz?
Zamanla göreceğiz ne olduğunu?
Hedef vardır ama…
Ödül almak istiyorum mesela… Gerçekten doğru bir jüriyle, müzik adamlarının ve halkın ortak oylarıyla belirlenen bir ödül almak isterim.
Peki bu besteyi dinleyen biri olsanız, bir dinleyici olarak “Alp” hakkında ne düşünürdünüz?
Yalansız bir şarkı dinlediğimizden emin olurum. Ufak korkuları olan bir adam Alp, sadece güneş var diye bile mutlu olabilen biri olduğunu düşünürüm. Duyguları A’dan Z’ye yaşayabilen biri olduğunu söyleyebilirim. Zaten ben hiçbir duygudan korkmuyorum, bazen mutsuz olmanın da çok da kötü bir şey olmadığına inanıyorum. Onun da bir hak olduğunu düşünüyorum. Hayır diyebilmeyi çok makul buluyorum ve ben de yeni yeni öğreniyorum. Böyle paniklerin yanında işimi hep iyi yapma kaygım var.
FANLAR BU ÇAĞRI SİZE…
Sosyal medyadan gelen yorumları da takip ediyorsunuzdur o zaman…
Elbette… Onlar hep bana “Alp abi” diye şiirler, besteler, fotoğraflar gönderiyorlar.
O gelenlerden bir proje yapabilir misiniz mesela?
Evet, çok güzel sözler okudum hatta. Biraz rahat bir döneme girdiğimizde onları tekrar okuyacağım. Biraz düzeltmeyle çok iyi olabilecek sözler var aralarında.
Yollasınlar o zaman…
Tabi ki… Göndersinler.
Yeni projeler neler?
Medyapım ile anlaştık. Hayata Gülümse dizisi için çalışacağız. Tüm ekiple kimyamız çok iyi tutmuştu, yine keyifli olacağını düşünüyorum. Aşk Yalanı Sever ve Tatlı İntikam zaten devam ediyor. Eylül için de görüşmeler sürüyor, ben de yakın zamanda bir de drama istiyorum. Bakalım…
Röportaj: Gizem Merve Kaboğlu
Röportaj ilk olarak Mayıs 2016 Dipnot Tablet Dergi’ye yayınlanmıştır.