Kategori: Merhamet

Yepyeni bir dizi bu hafta ekrana “merhaba” diyor. Gelirken arkasında diğer işlere göre biraz daha fazla spoiler getirerek, zira Merhamet Hande Altaylı’nın Kahperengi adlı romanından uyarlama ve kitap okurları şimdiden sosyal ağlarda ve forumlarda dizinin sonunu konuşuyor bile…

Dizinin kitaptan farklı olacağını tahmin etmek zor değil, yeni karakterler kadar hikayede de farklılıklar görülecek. Biraz kitabın hikayesine değinmek gerekirse, kitap Narin’in geçmişinden gelen aşkıyla (Fırat – İbrahim Çelikkol) karşılaşmasını ve eskiyi hatırladıkça geçmişiyle, ailesiyle hesaplaşmasını konu alıyor. Fırat’ın kahverengi gözlerinin Narin’in betimlemesiyle aldığı “Kahperengi”yi kapağa yerleştiren roman, çocuklukta kalan aşkın anılarda ne kadar yer ettiğini sorguluyor. Aşkın unutulup unutulmadığını ve yeniden canlanıp canlanamayacağını…

Dizinin özetini alıntılarsak:

“Merhamet, küçük bir Ege kasabasından çıkan ve yoksul bir kız çocuğu olan Narin’in, azim ve inatla, büyük şehirde tutunma hikayesidir. Narin, şiddet gördüğü ailesinin ve tek başına geldiği büyük şehrin darbelerine göğüs gerebilmiş ve başarılı bir avukat olmuştur. Narin’in yolu, 18 yaşında İstanbul’a okumaya geldiğinde, anne ve babasını kaybetmiş bir burjuva kızı olan Deniz’le kesiştirir ve bu iki kız o günden sonra birbirine kenetlenirler. Her şey yolunda giderken, Deniz’in şımarık küçük kardeşi Irmak, İsviçre’de sürdürdüğü rahat ve lüks hayatından İstanbul’a kesin dönüş yapar. Irmak, Narin’e kaptırdığı ablasını geri almaya kararlıdır. Irmak’ın gelişi, Narin ve Deniz’in hayatını zorlaştırmakla kalmaz, Narin’in geçmişinden gölgeler de getirir. Narin’in hiç unutamadığı çocukluk aşkı Fırat, Irmak’ın sevgilisidir. Narin için tam her şey yoluna girmişken, hayatının allak bullak olması demektir bu. “Hayat bu sefer artık bu kez merhamet et bana””

Vasat Romandan Reyting Rekortmeni Dizi Çıkar Mı?

Dizinin ana çerçevesini çizdikten sonra gelin biraz yorum yapalım. Tam bir metropol hikayesi dizinin gerçek zamanında kurgulanan… Geçmişe dönülen sahnelerde ise kendimizi bir köyde göreceğiz. Kitapta Altaylı’nın metropol hayatını ne kadar iyi yansıtsa da köy kısmında kısır ve samimiyetsiz bulunduğu eleştirilerini hatırlatmam gerek. Aynı endişe doğal olarak dizi için de duyuluyor, hikayenin Yeşilçam klişesinden pek de arınmış olduğunu söylemek de epey güç… Zira çocukluk aşkıyla karşılaşan bir zamanların fakir ama gururlu kızı şimdilerin güçlü, ayakları yere basan kadını oluveriyor. Çok tanıdık değil mi?

Yazarın karakterleri detaylıca betimlemesi ve empati dozunu hayli yüksek tutması kitapta dikkat çekerken yine de vasat bir romandan ileri gitmeyen hikayenin ekrana aktarılırken nasıl izlenilebilir kılınacağı da senarist ve yönetmenin başarısına kalıyor. Yine de soramadan edemiyorum işte, acaba vasat romandan reyting rekortmeni dizi çıkar mı?

Özgü Namal, Gençlik İksiri Mi Buldu?

Son projesi (Ozan Güven ile Kan Kırmızı adlı dizi) Star ekranlarından “rüzgar gibi geçen” Özgü Namal, Merhamet dizisi içinde Narin adlı karakterle ekrana gelecek. Başarısız bir projenin ardından seçilen her işin risk olduğunun bilinciyle Özgü Namal’ın casta uyup uymadığını izledikten sonra göreceğiz, ancak Narin’in lisedeki halini bile canlandırdığını fragmanda görünce sormadan edemedim, Özgü Namal gençlik iksiri mi buldu dersiniz?

Yeditepe İstanbul’da canlandığını Duru karakteriyle hafızalara kazınan ve bende her zaman çok iyi bir karakter oyuncusu olduğu izlenimi bırakan Özgü Namal’ın neden inatla başrollerde değerlendirildiğini de anlamıyorum. Lütfen dediklerim yanlış anlaşılmasın, ancak bazı oyuncuların yan karakterlerle senaryoyu kuvvetlendirmesi çok daha gerekli ve izleyici için tatmin edicidir. Her ne kadar izleyici fragmanda Özgü Namal ile İbrahim Çelikkol’u yakıştırsa da Merhamet dizisinin en büyük sorununun ilerleyen dönemlerde castla ilgili olacağını düşünüyorum, umarım ben yanılırım.