Kara Sevda’sı ekranlarda fırtınalar estiren Burak Özçivit’i yakından tanımak ister misiniz? “Erkek güzeli”, genç kızların sevgilisi, karayağız delikanlı 24 Aralık 1984 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Oğlak burcu olan yakışıklı oyuncu aslen Gaziantepli. Ailesi pamukçu olan Özçivit’in soyadı da pamuğun içindeki çiğit maddesinden geliyor. Bir diğer aile işi ise kebapçılık olan oyuncunun Levent’te açtığı restoran da geleneği sürdürüyor. İstanbul’un ilk kebapçısını açan ailesinden övgüyle bahseden Burak Özçivit’in işletmesinin adı ise “Balibey”. Meraklılarına duyurulur…
2015 yılında TV dünyası yine olaylarla sarsıldı, televizyon yayınları haber sitelerinin manşetlerini belirledi, yılın dizileri magazin dünyasının yeni yıldızlarını parlatırken, kimi diziler ise hayal kırıklıklarıyla haber oldu. Komikli videolara her gün yenisi eklenirken TV yayınlarından kesilen o video manşetlerde neler vardı, 2015 boyunca ekranlar hangi olayları evlerimize taşıdı, hangi projeler başarıyla anıldı hatırlamak ister misiniz? TV izlemeyenleri bile geçtiğimiz yılın TV gurusu yapacak derlememizle karşınızdayız:
2015’in En Büyük Çıkışı: Tartışmasız Kiralık Aşk’ın yıldızları Barış Arduç ve Elçin Sangu yılın çıkış yapanları oldu. Yer yer 11 reytinge kadar ivme yükselten dizi hala Karagül’e karşı cuma akşamları AB ve ABC1 izleyici gruplarının en çok tercih ettiği proje. Dizi oyuncuları yılın yakışan çifti ödüllerini de topladı, binlerce kişinin katıldığı anketlerde birincilik koltuklarını da kapattı… Bu ikiliye dikkat, Elçin Sangu’nun güzelliği, Barış Arduç’un kasları daha çoookkkk karşımıza çıkacak.
2015’in Beyim Yakan Programı: İzleyeni hipnotize eden, anne günlerinin yanında üniversite kantinlerinin de konusu haline gelen beyin yakan program Kısmetse Olur… Yarışmacılarının cast olduğu iddia edilen, her hafta başka bir çiftin kriz yarattığı programın en efsane sahnelerinden biri ise Eser West adlı yarışmacının sevgilisime isyanı.
2015’in Hezimeti: Elbette Kösem. Büyük beklenti yaratan Muhteşem Yüzyıl Kösem muazzam bütçesiyle aylar önceden gündem olmaya başlamıştı ancak beklenen ilgiyi görmeyince hikayenin kimi aksları köreltildi (yeniçeri aksı gibi), Beren Saat planlanandan önce diziye dahil edildi. Yurtdışında da gösterilen ve birçok ülkeye satılan dizinin yayından kaldırılamayacağı konuşulsa da beklenenden kısa ömürlü olabileceği de kulaktan kulağa fısıldanıyor. Ne diyelim bakarsınız 2016 uğurlu gelir…
2015’in Yıkılmayanları: Paramparça ve Karagül… Başarı mühim ancak istikrarlı başarı çok daha zor ve değerli. İlk sezonu olan dizilerin yanında kısmen yaşlı sayılabilen hikayeleriyle rakiplerine karşı sezon başında zorlanan iki dizi de totalde yarışı kıyasıya hale getirmeyi başardı. Reyting listelerinde hala ilk sıralarda yer alan diziler, güçlü rakiplerini kimi haftalarda alt etmeyi başarıyor. Keza aynı şekilde 800’lü bölümleri süren, Star TV’nin günlük dizisi Beni Affet de neredeyse her gün reyting sıralamasında ilk 10’a girerek yaşlanmadığını kanıtlıyor. Alkışlar dostlar. (2016’da Paramparça’da ise dizinin başarısını etkileyebilecek radikal bir değişiklik olacak, dizinin başrolü Nurgül Yeşilçay, Erkan Petekkaya ile tartışmaları sonucu diziden ayrılma kararı aldı. Şubat ayında diziden çıkacak olan Yeşilçay, şimdilerde çekilen hiçbir bölümde Petekkaya ile yakınlaşmıyor. İkilinin birlikte sahnesi bile zorunda kalmadıkça yazılmıyor.)
2015’in En Acayip Canlı Yayını: Zuhal Topal’la programına katılan troll Korcan Cinemre yılın en iginç canlı yayın olayına imza attı. Rahatlığıyla dikkat çeken troll, talip olduğu kişiye “naber ya” diye selam vermesiyle ilk dakikadan gol atmış, soğuk esprileriyle tepki toplamıştı. Gelen talibin troll olduğu ise konuk olduğu diğer programlar bulununca ortaya çıkmıştı.
2015’in Yılan Hikayesi: Atv’nin Beyaz Gece’si henüz sezon başında tanıtımlarıyla ekrana geleceğini müjdeliyordu. Yapımcı Ay Yapım kanal atv’ydi, başrol oyuncusu ise Cansu Dere… Partneri için önce Birkan Sokullu dendi, sonra senarist sorunları haber oldu, ardından “Aynı yapımcının diğer işi başarısız oldu, Analar ve Anneler nedeniyle yapımcı ve kanalın arası bozuldu, dizi rafa kalktı” dendi. Birkan Sokullu bir başka dizi, Hayat Şarkısı ile ekrana geleceğini açıklarken Cansu Dere’li proje adeta toz olup uçtu.
2015’in Sinir Krizi: İşte Benim Stilim yarışması ekran kavgaları arasında ilk sırada. Yarışmanın jüri üyesi Kemal Doğulu’yu çıldırtan “görgüsüzlük” tartışması sonucunda yarışmacıların her ikisinin de görgüsüz olduğu Doğulu tarafından ilan edildi. Haftalarca şıklık yarışından ziyade kavgalarıyla gündem olan program yeni sezonunda ise ünlülerden oluşan kadrosuyla yine ortalığı karıştırmaya hazırlanıyor.
2015’in Sürprizi: Asla Vazgeçmem… İlk sezonu ile reytinglerde yüzü pek de gülmeyen, 30. bölüm civarı final yapacağı konuşulan dizi bir anda patlayıp reytinglerde Kurtlar Vadisi ile yarışınca yılın sürprizine imza attı. Başrollerini Tolgahan Sayışman ve Amine Gülşe’nin paylaştığı proje, ilk sezonu ile vasat bir çizgi çizerken, ikinci sezonuyla Show TV’nin ortalama reytingini yükseltti, Perşembe akşamlarının altın işi Kösem yerine o konuşulur oldu.
2015’in En İyi Dizi PR Hamlesi: Bu dalda Oscar’ı bana göre Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz hak ediyor. Deniz Seki’yi diziye konuk alan ve hapishanede çekimleri gerçekleştiren ekip yılın en iyi pr hamlesine de imza atmış oluyor. Dizide yeni yazdığı şarkıyı da ilk kez seslendiren Seki günlerce haber oldu, milyonları ekrana kilitledi ve diziyi gündeme taşıdı. Tebrikler Raci Şaşmaz, tebrikler Eşkıya ekibi…
2015’in En İyi Senaryosu: Yine Poyraz Karayel yine Poyraz Karayel… Sezon trasferleri, sıkı senaryosu, güldürürken ağlatananlatımıyla Poyraz Karayel gönüllerin efendisi olmaya devam ediyor. Her ne kadar Mete gibi bazı karakterler senaryo içinde işlevsizleşse de, dizi ince esprileri, senaryo kurgusu, samimi diyalogları ile bence yılın en iyi senaryosuna sahip.
2015’te Sosyal Medyanın Yıldızları: Güneşin Kızları ve Kiraz Mevsimi dizileri 2015’in ilk ikisini oluşturuyor kesin. Güneşin Kızları dizisinin genç oyuncuları kendi hayran kitlelerini oluştururken, Kiraz Mevsimi hayranları ise biten dizilerine rağmen hala diziyi sosyal medyanın en çok konuşulanları arasında tutmayı başarıyor. Fanların başarısı diye buna derim…
2015’in En İlginç Haber Bülteni: TRT Haber’de program sunarken bir yandan periscope ile yayın yapan ve yayın arasında periscope yayınında elektronik sigara içerken görüntülenen spiker yılın en ilginç görüntülerini ve tartışmasını da gündeme getirdi. Yılın en ilginç haber bülteni anısı bu olsa gerek.
2015’in Kördüğümü: Müge Anlı ile Tatlı Sert programında ekrana gelen Nazmiye Çam cinayeti yılın kördüğümü olarak hafızalara kazındı. Aylarca ekrana çıkan Çam ailesi öldürülen gelinleri Nazmiye Çam ile ilgili iddiaları ekrana taşırken aile hakkında ortaya çıkan gerçekler sözlüklerde, izleyiciler arasında gündem haline geldi. Kayınpederi ile ilişkisi iddia edilen öldürülen gelinin görümcesi bir ailece kaçırılmış, aile üyelerinin herbiri birbirini defalarca darp ederek karakolluk olmuştu. İbretlik anılar ekranda açıklandıkça birbirine keserle vuran, hakaretler eden, sinir krizleriyle izleyicileri de şoke eden aile üyeleri kördüğümün failleri olarak yıla damga vurdu.
2015’in O Ses’i: Henüz yarışmacı olarak devam etse de O Ses Türkiye’nin bu yılki starı pekçok kişiye göre Aziz Kiraz. Aryanın ardından Ebru Gündeş şarkısı okuyarak jüriyi şoke eden genç yıldız Hadise’nin takımında yarışıyor. Videoları günlerce paylaşılan Kiraz, milyonlarca kez tıklanan videolarıyla yarışmanın favorileri arasında.
İki filmi birden vizyonda… Hem “Yok Artık” hem de “Kara Bela” ile gideceğiniz sinemanın salonlarının yarısında karşılaşacağınız ismi bir de dergiye taşımak istedik. Erkan Kolçak Köstendil ekranların yükselen yıldızlarından biri, yakında Kösem Sultan ile de ekranlara dönmeye hazırlanıyor… “Nereden çıktı bu adam” diyecekler için biraz uzun bir yanıtımız var, maziye uzanalım… 16 Ocak 1983 doğumlu bir oğlak burcu… Liseyi Bursa Atatürk Lisesi’nde tamamladıktan sonra yolu istanbula düştü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünde okudu.
BURSASPOR’DA KALECİYDİ, OYUNCU OLDU
Aslına bakarsanız oyuncu olma gayesi de biraz hayat getirisi onun için, Bursasporda kaleciydi, kendi deyimiyle şöyle oyuncu oldu: “ÖSS’den yüksek puan alamazdım çünkü rakamlarla aram iyi değildi. Spor Akademisi’ne girmek isterdim ama kaleci olduğum için çok hızlı koşamıyordum. Geriye konservatuvar kaldı.” Ünlü oyuncu Habertürk Gazetesi’ne verdiği röportajda okula giriş macerasını şöyle anlattı: “Lisedeki hocam Zuhal Köseoğlu beni konservatuvara yönlendirdi. İstanbul’a telefon açıp “Bir çocuk göndersem bakar mısınız?” dedi. Telefonun ucundaki kişi “Biz Bursa’dayız” diye yanıt verdi. 10 dakika sonra Erkan Can ile Ali Sürmeli okula geldi. Erkan Can bana “Shakespeare’i biliyor musun?” diye sordu. O dönem ‘Romeo+ Juliet’ adında bir film vardı. “Biliyorum, Leonardo DiCaprio” dedim. Erkan Can “Hay …, çok işimiz var” dedi. (Kahkahalar) Ardından İstanbul’a gelip konservatuvara girdim.”
İMZASI BULUNAN KISA FİLMLER ÖDÜLLERİ TOPLADI
İlk facebook dizisi olarak nam salan Mukedderat adlı projeyi yazıp yönetti. Yönetmenlik kariyeri de oyunculuk kadar dolu olan Köstendil, çektiği kısa film Vakit ile Galatasaray Üniversitesi Sinepark Kısa Film Yarışması’nda ‘En iyi senaryo, En iyi görüntü’ ödüllerini, Kral Midas Kısa Film Yarışması’nda ‘En İyi Film-En İyi Yönetmen’ ödüllerini ve 47.Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nde Özel Gösterim hakkı elde ederek iyi senaryo, en iyi görüntü, en iyi yönetmen, en iyi film ödüllerini aldı. Ayrıca Amsterdam ve İstanbul’da çekimleri tamamlanan orta metraj film olan “Torbacının Esrarı” da filmografisinde yazıp yönettiği eserler arasında yer aldı. “Tarot”, “Inside The Door” adlı kısa filmlerde oyuncu olarak karşımıza çıkan Erkan “İtirazım Var” adlı filmde Süperman olarak, Yağmur: Kıyamet Çiçeği adlı filmde ise Şenol rolüyle izleyicilerle buluştu.
Geçtiğimiz aylarda ekranlara veda eden Muhteşem Yüzyıl ihtişamını gözler önüne seren bir sergiyle hafıza tazeliyor. 4 sezon boyunca entrikaları, savaş sahneleri, aşkları ve kulis dedikodularıyla dillerden düşmeyen Muhteşem Yüzyıl, 28 Kasım’dan bu yana ziyaretçilerini kabul ediyor. 10 Şubat’a kadar açık kalması planlanan sergiyi sizler için gezdim.
Öncelikle girişte kendinizi dizinin ilk sahnelerinde olduğu gibi bir geminin içinde buluyorsunuz. Sallanan ve dalga sesleriyle ürperten gemi ilk dakikadan “beklentimi aşacak” hissi uyandırıyor, içeri giren herkesin ilk sorduğu ise elbette “Süleyman nerede?” oluyor. Açılış gününden itibaren gazetelere yansıyan meşhur balmumu heykeller ise sergi sonunda sizleri uğurluyor. Oraya geleceğiz elbette sabredin, henüz sırası değil.
“Pek Yakında” sinema camiasının bugünlerdeki gündemi, elbette Altın Portakal sarsıntısının ardından… Filmden istifade sizleri hem sinema hem de TV dünyasının yüzlerinden Ozan Güven’i biraz daha yakından tanımaya davet etmek istiyorum. Haydi başa dönelim, bakın Ozan Güven’in hikayesi nasıl başlamış…
Kardeşlerin en küçüğü olarak 1975 yılında dünyaya geldi Ozan Güven. Almanya’da, Nümberg’de… Babasını 7 yaşındayken dedesi gibi bir trafik kazasında kaybeden yakışıklı oyuncu çocukluğunda kendisine teyzesinin baktığını anlatıyor basına… Ailesi Bulgar göçmeni olan Güven’in Türkiye macerası ise 1981 yılında başlamış, 20 yıl Almanya’da geçtikten sonra Türkiye’ye dönmeye karar veren aile ile ilkokul birinci sınıf sonrasını Türkiye’de geçirmiş başarılı oyuncu. Önce rota İzmir’i gösterirken sonrasında İstanbul, önce İzmir Belediye Konservatuvarı, ardından ise Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları ve Mimar Sinan Modern Dans bölümü… Şimdi dans da nereden çıktı diyenlerdenseniz, şehla olduğu için konservatuvara alınmadığını eski bir röportajında tarihe not düşmüş kendisi ve eklemiş “Şaşıyım diye konservatuvara alınmadım ama şimdi tutup da, “Yıllar geçti ve şaşı olmama rağmen bakın nasıl da oyuncu oldum” deme gereği duymuyorum. Çünkü henüz bir şey yaptığımı düşünmüyorum.” Sizi bilmem ama ben 15 yıldan fazla zamandır hayatımızda olan bir oyuncunun artık bu anısının ve sonrasındaki başarısının manşete taşınması gerektiğine inanıyorum… Okumaya devam et Şehla Diye Konservatuvara Alınmadı, O Şimdi Ozan Güven…
Anneler Günü’nde televizyonun efsane annelerini anmadan olmaz diye düşündüm. Ekranların en efsane annesi ise benim için tartışmasız Beyhan Saran… Gelin ondan başlayarak ekranların efsane annelerini analım. Ferhunde hanımlar, Ferhunde Hanım ve Kızları ve Bizim Evin Halleri… Yaşı şimdilerde 20 ve 30’larda olanlar bu dizilerle büyüdüklerini inkar edemezler. Beyhan Saran ekranların, çocukluğumuzun ve elbette Ferhunde Hanımlar’ın annesiydi. Binlerce bölüm canlandırdığı karakterle adeta özdeş hale gelen Saran, televizyonun en efsane annelerinden biri…
Ekranda en çok anne karakterini oynayan Vahide Perçin de listede. Adını Feriha Koydum’da Zehra’nın örgü saçları, Hürrem’in sert duruşu, Annem’in pazarcı fedakar kadını ile Perçin unutulmaz anne canlandırmalarıyla TV tarihine adını yazdıranlardan…
Malumunuz geçtiğim hafta Muhteşem Yüzyıl’da yas hakimdi. Mehmet Günsur’un canlandırdığı Şehzade Mustafa ölümü ile diziye veda ederken izleyici gözyaşlarını tutamadı. Kanuni Sultan Süleyman’ın öldürttükten sonra oğluna sarılarak ağlaması sosyal ağları yıktı geçti, hatta İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu attığı tweet’lerle üzüntüsünü takipçileriyle paylaştı. Geçtiğimiz yıllarda Başbakan Erdoğan’ın ecdadımızı yanlış gösteriyorlar diyerek ateş püskürdüğü kurgu dizi, bir kez daha gerçeklik yanılgısıyla yüzyüzeydi.
Siberalem.com’un verilerine göre Muhteşem Yüzyıl’ın yayın saatlerinde aşka ara veriliyor. Muhteşem Yüzyıl’ın yayın saatleri olan 20.00 ve 23.00 arasında Siberalem.com’un trafik akışında %20’lik bir düşüş yaşanıyor. Dizi bitiminden sonra normal trafikteki %10’luk artış da kadınların ‘Hünkâr’ını, erkeklerin ise ‘Sultan’ını Siberalem.com üzerinden aradığını gösteriyor.
‘’Diziler insanı hayal dünyasına götürüyor’’
Siberalem.com İlişki Danışmanı Psikolog Ayşegül Denizci, dizilerin insan psikolojisindeki etkisini açıklıyor: ‘”Diziler aslında hayatın aynasıdır, toplumda var olanı yansıtır. Tabi bir yandan da bir hayal dünyası oluşturur. Dizilerde hiçbir şey imkansız değildir ve kişilerin hep sahip olmak istedikleri hayatlar gösterilir. Önemli olan hayalle gerçeği karıştırmamaktır. Bir açıdan bakıldığında kişiyi günlük hayatın stresinden uzaklaştırıp güzel yalıların, zenginliğin, lüks arabaların, aşkların olduğu bir dünyaya götürmesi olumluyken, bir yandan bakıldığında da kişi gerçek hayatta bunlara sahip olamamanın üzüntüsü ile kendini kötü hissedebilir ve bunalım yaşayabilir.”
Siberalem.com hakkında:
2000 yılında kurulan Siberalem.com, Türkiye’nin en eski ve en büyük ilişki ve arkadaşlık sitesi. Kurulduğu günden bu yana üye sayısı hızla artan Siberalem.com’da yüzbinlerce kişi tanıştı, binlercesi evlendi. Toplam 15 milyonu aşkın kayıtlı üyesi bulunan Siberalem.com, yenilikleri ve hizmetleriyle üyelerine birçok ayrıcalık sağlıyor.
Muhteşem Yüzyıl son sezonuyla ekrana geldi. Dizinin en çok tartışma yaratan ismi ise yeni Hürrem, Vahide Perçin’di. İzleyicinin alıştığı Hürrem’den çok daha başka bir resim veren ünlü oyuncunun bu özel yorumu ister istemez yadırgandı.
Olgun Hürrem izleyiciyi ekrana bağlayan ihtirası veremedi. Gözlerinden ihtiras okunan, kırık Türkçeli eski Hürrem’in yerini olgunluğu diline de vuran “Hürrem Teyze” aldı bu sezon. Oldu mu diye sorarsanız, Vahide Perçin çok iyi bir oyuncu ama bu yorum olmadı. Şu dizi gerçek olsa bu Hürrem’i karşısında gören Süleyman kendini Mahidevran’ın kollarına bırakırdı.
Bu Hürrem’i kimse izlemez… Zaten yapımcılar da bunu tahmin ettikleri için diziye Merve Boluğur’u, Meltem Cumbul’u ve Berrak Tüzünataç’ı getirdiler. Anlaşılan o ki Hürrem’in rolü azalacak, ağırlık şehzadelere ve onların aşklarına verilecek. Bu izlenir mi derseniz, evet işte bence bu izlenir…
Yazı Dipnot Tablet 132. sayısında yayınlanmıştır… Dipnot Televizyon yazılarını ve çok daha fazlasını Dipnot Tablet dergide okuyabilirsiniz.
Geçtiğimiz aylarda tesadüfen Ekşi Sözlük’teki bir entry sayesinde keşfettiğim bir blogtan bahsetmek istiyorum kısaca. Muhteşem Yüzyıl’ın “perde arkası”nı da yazan, mükemmel bir mizah anlayışı olan yazarı sizlere öneriyorum.
Eski yazılarını da pas geçmemeniz önerisiyle özellikle Muhteşem Yüzyıl izleyicilerinin son yazıları okumasını istiyorum.