Ali Ayşe’yi Seviyor, Peki Ben Onları Sevdim Mi?

Açık söyleyeyim sevdim, Ali Ayşe’yi seviyor henüz ilk bölümüyle ekrana geldi, büyük sözler söylemek için elbette erken ancak dizinin ilk bölümünün umut verdiğini söylemem gerek. Ancak görmezden gelmememiz gereken, eleştirilmeli dediğim noktalar da yok değil.

Dizinin cinsiyetçi dilinin bir an önce törpülenmesi gerekiyor. Konuyu bilmeyenler için biraz diziden bahsettikten sonra geleceğim bu dil meselesine…

“İstanbul’un sakin bir mahallesinde geçen hikaye, Kemal Bey’in Ayten Hanım’a aşık olup evlenme teklif etmesi ile başlıyor. Ayten Hanım da bir o kadar istekli… Kemal Bey oğlu Ali’yi alıp Ayten Hanım’ı istemeye gidiyor. Ve bir büyük aşkın daha kıvılcımları çakıyor; Ali, Ayten Hanım’ın kızı Ayşe’ye bir görüşte aşık oluyor. Ayten Hanım’ı babasına, Ayşe’yi kendine isteyiveriyor. Ama kavuşmak bu kadar kolay değil elbet; Ayten Hanım’ın oğlu önlerindeki en büyük engel… Ama baba oğul, her ne olursa olsun, tüm engelleri aşmaya kararlı, çünkü onlar sırılsıklam aşık…”

Dizinin bahsini açtığım cinsiyetçi tarafı ailenin damadı Yakup üzerinden kuruluyor. Eşiyle çocuk sahibi olmaya çalışan Yakup’un durumu Ali’nin birçok repliğinin komedi unsuru. Neler demiyor ki Ali… “Kısır damat, bizden kısır çıkmaz, erkeklik vasfını yitirmiş koca, sen nasıl erkeksin, boş bidon” gibi yakıştırmalar bunlardan yalnızca bazıları.

Kız kardeşine söyledikleri de aynı çemberde tabii “Sen bunu (Yakup’u) boşa başka bir adamla evlen çoluğa çocuğa karış” diyor örneğin…

Erkekliğin çocuk sahibi olmak veya olabilmekle eş olduğu varsayımı dizide ilk gözüme çarpan nokta. Henüz ilk bölümden çapaklar temizlense fena olmaz, umarım senaryo ekibi Meskun Mahal bu önerilerimi dikkate alır. Yoksa dizinin hedef kitlesinin çocuk sahibi olamayan belki de yalnızca benim gibi insani duyarlılığı olan bir kesimden tepki alacağı kesin…