Şimdiden söyleyeyim Bebek İşi Show tv’nin yayında olan ve en iyi olacak işi… Aşk emek ister, Her şey yolunda merkez, Pis Yedili gibi dizilerin yanında Bebek İşi altın madeni gibi… Dizinin sorunları yok mu? Elbette var ama iş eğlenceli, gelecek vadeden cinsten. Gelin ilk iki bölümü beraber değerlendirelim.
– Dizinin senaryosu kimi izleyiciye “Bak şu konuşana” filmini kimisine ise “Dikkat bebek var” dizisini anımsatmış sosyal medyada yazanlara göre… Elbette konuşan bir bebek olunca akla bu işlerin gelmesi normal ancak dizinin özgünlüğünün zamanla detaylann ortaya çıkacağı kanaatindeyim. Zaten ayrıntılar da dizinin bir hayli yerel öğe taşıdığını gösteriyor. O nedenle benzetmeler için acele etmeyelim, gördüğümüz her benzerliği “kopya” diye yaftalamayalım diyorum…
– Dizinin ilk bölümünün beni güldürdüğünü belirtmeliyim. Sahneler eğlenceli, espriler zekiceydi ve en önemlisi tempo yüksekti. Yaz rehavetini üzerinizden atmak için iyi bir alternatif olan Bebek İşi her yaştan izleyiciye kendini sevdirebilecek nitelikte.
– Her ne kadar “zampara” bebek fikri itici görünse de Erkan Can’ın sesindeki olgunlukla beraber bebeğin çapkınlığı da kabul edilebilir bir hal aldı. Cinsiyet rollerini bu kadar üsteleyen bebeklerin olması ise bir başka yazıda özellikle eleştirilmesi gereken bir nokta bence, henüz ilk iki bölüm yayındayken analiz meselesine çok fazla girmemeyi yeğliyorum. Amacım ilk intibayı yazıya dönmek…
– İlk sahne (spermlerin olduğu sahneden bahsediyorum) parodiden halliceydi. Dizinin en büyük sorunu bence yönetmenlik… Doğum sahnesinde oyunculuklardaki aşırılık, yine özellikle doğum sahnelerindeki kamera hareketleri izleyicide antipati uyandırdı demedi demeyin ancak komedi çekmek çok daha farklı ve iş yapaylığı çok daha teşne malum, bu sorunlar ilerleyen bölümlerde aşılabilir, karamsarlığa mahal vermeyelim hemen.
– Mete Horozoğlu’nun konuk oyuncu olduğu ilk iki bölüm bize ilerleyen bölümlerde tanıdık isimleri konuk oyuncu olarak dizide görebileceğimizin sinyaliydi. Bu elbette dizinin hanesine atılan bir artı…
– Dizinin bir diğer problemi ise dublaj… Erkan Can’ın Yankı bebeği seslendirmesi ne kadar doğal ve sempatik duruyorsa yetişkinlerin seslendirmesi bir o kadar yapay geliyor kulağa. Dizi keşke sesli çekilseymiş, yıl olmuş 2013, zaten sitcom çekiliyor neden her sahne dublajlı anlayamadım doğrusu…Eğer sesli çekimse ve ekrana dublaj gibi yansıyorsa daha da kötü, bir yapaylık var ki seste hiç sormayın.
– Daha önce Türkmax için hazırlanan dizinin en çekici yanı ise kısa olması. 25 dakikalık dizi olarak tanıtılan dizinin sonunun Çıplak Gerçek adlı diziye benzemesinden korkuyorum. Kısa dizi beklenen ilgiyi görmeyince geçtiğimiz yıl Star tv dizinin 3 bölümünü art arda yayınlamaya başlamıştı. Bu hem kısa formata göre planlanan tempoyu darmadağın etmiş, hem de uyarlama olan dizinin art arda bölümlerle çözülen olay örgüsü gizemi kaybettirmişti. Bebek işi şimdilik 2 bölüm art arda yayınlanıyor… Neden araya jenerik girdi, madem 2 bölüm yayınlanacak neden 25 dakika olarak kurgulandı anlamadım, anlayamıyorum, bir anlayan anlatsın. İlk hafta izleyici kaçmasın diye yapıldıysa eyvallah, ancak her hafta böyle yayınlanacaksa bu diziye kısa denmesi çok anlamsız.
– Dizinin içinde yer alan klip ise kısa bir dizi için fazlasıyla uzundu. Bir de arabesk soslu dizilerin ekranda sıkça boy gösterdiği şu günlerde dizinin bu taverna şarkısı klibiyle puan kazandığını hiç düşünmüyorum. Gereksiz uzun olan bu sahneyi eleştirmemek yanlış olurdu belirteyim.
– Bebek İşi genel hatlarıyla 1 erkek 1 kadın izleyicisini kapmaya çalışacağı aşikar. İkinci kuşağa yerleştirilmesi, hikayenin bebek üzerinden ilerlese de kadın erkek ilişkileri ekseninde gelişmesi de bunun ispatı. Kitleyi yakalayabilir mi diye sorarsanız, ben umutluyum ancak o derece bir fenomen çıkar mı onu zaman gösterecek…
Cast seçiminin de son derece başarılı olduğu su götürmez bir gerçek. Her oyuncu rolüne “cuk” oturmuş, özellikle de sevimli bebekler 🙂
İlk iki bölümüyle ekrana gelen Bebek İşi yaz ekranında beni umutlandıran üç işten biri… (Diğerleri Güneşi Beklerken, Aldırma Gönül’dü, her ne kadar Güneşi Beklerken’i henüz yazamasam da kış sezonunda devam edeceğini düşünüyorum, Aldırma Gönül ise reytingten ziyade oyuncu kadrosuyla benim için yıldız karmasıydı hatırlatayım) Samimi bir iş ekranda, espriler, olaylar her an gürültü gelen duvara kulağımızı dayadığımızda komşudan duyabileceğimiz nitelikte, o derece gerçekçi… Bu da dizinin sevilme potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Yolunun açık olmasını diliyorum Bebek İşi, hele Show tv’nin şu sıkıntılı günlerinde bol şansa ihtiyacın olduğu kesinken…