Behzat Ç ailenin temeline dinamit mi koyuyor?

 “MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen, ”Behzat Ç. Adlı diziyle Türk ailesinin temeline dinamit konuluyor. Bu dizide biri savcı ile diğeri emniyet görevlisi evlenmeden, nikahsız birlikte yaşıyorlar. Emniyet görevlisi rolü gereğe savcı rolündeki bayana çok sert davranıyor. Bununla ilgili bir girişiminiz oldu mu?” sorusunu yöneltti.
Bakan Şahin, bu soruyu yanıtlarken, ”Kadını ikincil hale getiren ve şiddeti özendirici dizilerden bir anne olarak ben de rahatsızım. Toplum hem şikayet ediyor hem izliyor” dedi. Bu konuda toplumsal bilinci yükseltici çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Şahin, ”Ya da şikayet mekanizmasını güçlendirmek gerekiyor. Sivil inisiyatif güçlendirilirse bu tarz dizilerin yayından kaldırılmasına yönelik bir baskı mekanizması kurulabilir. Bu alanlarda daha toplumsal duyarlılığı artıracak çalışmaların güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.”
Şimdi burada ezbere söylenen “kadını ikincil sınıfa koyma” meselesine biraz değinmek lazım. Evet Savcı Esra ile Behzat zaman zaman sert tartışmalar içine giriyor ancak bu tartışmalar “sen kadınsın” şeklinde aşağılamalar değil veya kadın üstünden biçimlenen diyaloglar olmuyor. Öyle ki genelde bir vaka üzerinde fikir ayrılığına düşünüyorlar veya ikili ilişkilerde olabilecek tartışmalar yaşıyorlar. Belirtmek gerekir ki kadınla tartışma yaşayan her erkek ve her tartışma konusu, kadını ikincil kategoriye sokmaz! Ha eğer kadının konumunu ikincil hale getiren tartışma değil nikahsa ona da şöyle bakmak gerekir fikrimce: Nikahsız yaşam erkek egemen bir toplumda kadını ikincil sınıfa koymak olarak algılanır, yani nikah bir statü göstergesi olur kadın için bu bakış açısıyla. Nikah bahşedilmeyen, oyalanan kadın mağdur mu olur? Nereden tutsanız elinizde kalıyor eleştiri…
Evet, Behzat Ç’de başka açılardan rahatsız olduğum konular var. Örneğin sorguda kişiye tokat, tekme savurması ancak Behzat Ç senaristlerinin zaten bir kahraman yaratıyoruz iddiası yok ki. Aksine katıldıkları her programda bizim yarattığımız bir antikahraman ve bu kadar sevilmesine şaşırıyoruz diyorlar. (Geçtiğimiz aylarda katıldıkları programlara göz gezdirin isterseniz) Bu taraftan ele alırsak da Behzat Ç’nin nikahsız yaşamı özendirmediğini veya kadını ikincil konuma itmediğini söyleyebiliriz. Çünkü yapımcılar, senaristler, oyuncular bile onun bir rol model olamayacağı kounsunda beyanlarda bulunuyor, ki beyan yetmez öyle etkiliyor derseniz ben kişisel gözlemim çerçevesinde herhangi bir etki de göremiyorum.
Burada konuşulması gereken iki başlık var, Behzat Ç eleştirisi kadın üzerinden mi yapılıyor aile üzerinden mi? Kadın üzerinden yürütülüp aile ile sonlandırılan bir eleştiri bu. Aile yapısının temeline dinamit konuluyor sözü o nedenle bu eleştirinin ana fikri. Onun nedeni de Esra ile Behzat’ın nikahsız ilişkisi! Bana gore aile olmak illa resmi bir bağ gerektirmiyor, günümüz aile yapısının özel mülkiyet hakkıyla beraber çıktığını ve temelinde zaten bir şekilde “şirket ilişkisinin” yattığını düşünürsek ikili ilişkilerin resmileşmesi elbette devletin isteyeceği bir durum. Çünkü aile devlet nezninde bireyi kontrol mekanizmalarından biri ancak yalnızca nikah olmadan beraberlik yaşayan insanlar dizide görünüyor diye ailenin temeline dinamit konulmaz. Kimse ekranda “aaa nikahsız yaşıyorlar hadi biz de boşanalım” demez. Devletin görevi aileyi değil bireyi korumaktır (her ne kadar bakanlıklar bile adlarını öyle koysalar da) buradaki tartışma aile kurumunun dinamitlenmesi değil, ideolojik çerçevede varsayılan ideal aile yapısının toplumda değişmeye uğraması ve bundan duyulan kaygı.
Geçenlerde akademik bir televizyon eleştirisinde de okuduğum ve hak verdiğim gibi, toplumda muhafazakarlık çözüldükçe medya muhafazakarlaştırılarak nabız yavaşlatılmaya çalışılıyor. Özetle toplum zaten değişiyor, diziler burada değiştiren değil, değişimi gösteren ve çözülmeyi durdurmaya çalışan öge durumunda. Yani Behzat Ç ailenin temeline dinamit kurmuyor, yalnızca o ideolojinin idealleştirdiği aile yapısına “uymuyor” ve çözülmeye karşı direnmiyor.