Behzat Ç. televizyonda yayın hayatına son verdi. Yakında yeni bir sinema filmiyle beyazperdede ikinci kez boy gösterecek olan “amirim”e bir veda yazısı yazmak da benim için şart oldu. Aslında yeni bir yazıdan ziyade bir hatırlatma metni kaleme alacağım. Behzat komiserle beraber neleri tartıştığımızı anımsatacağım.
Dizi hakkında bugüne dek ona yakın yazı yazmışım, 5 senedir TV yazdığım, dizi de senelerdir sürdüğü için bu sayı az bile belki. Gelin o yazıları tarayarak Behzat’ın bize hangi pencereleri açtığını konuşalım beraber.
Türkiye’nin sürekli mozaikliğinden, kültürel çeşitliliğinden bahsedildiği günlerde kaleme aldığım bir yazıda ekranda aynı çerçeveyi göremediğimizi yazmıştım örneğin. Kimi sunucuların eşcinsellik hastalıktır diye naralar attığı ekranlarda Behzat Ç’nin transfobi üzerinden nasıl ders verdiğini kaleme almıştım. Amirim olmasa ne yaparız demiştim, Hrant Dink cinayeti kabuk bağlatılmayan bir yara gibi her hamlede kanatılırken Behzat Ç’nin katilin onur pozlarına inat konuyu nasıl cesurca ele aldığını yazmıştım. Dokunulmaz denilene nasıl dokunulduğunu kaleme almıştım.
Mart 2012’de Behzat’ın “Ailenin temeline dinamit koyuluyor” tartışmasının aktörü olduğunu belirtmiştim. MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen’in ”Behzat Ç. Adlı diziyle Türk ailesinin temeline dinamit konuluyor” suçlamasını kendimce yorumlarken Behzat Ç ailenin temeline dinamit kurmuyor, yalnızca o ideolojinin idealleştirdiği aile yapısına “uymuyor” ve çözülmeye karşı direnmiyor demiştim. Behzat’ın bir antikahraman olduğunun altını çizerken Temmuz ayında yazdığım bir yazıda Behzat Ç dizisindeki denklemin House MD’yi andırdığını ve Savcı Esra’nın yerinin dizide hiçbir zaman dolmayacağını anlatmıştım. Nasıl Cuddy olmadan House M.D.’nin son sezonu eski tadı vermediyse Savcı olmadan da Behzat Ç’den aynı tadı alamayacağız demiştim ki son sezonda ben o eksikliği hissettim.
Aralık Gündemi Hazal Kaya’nın Kiloları
Aralık ayına geldiğimizde ise Behzat Ç, Hazal Kaya’nın kilolarıyla gündem olmuştu. Ne olursa olsun devamlılığın önemli olduğunu yazarken hatırlatmıştım zayıflık dayatımı ve kilo üzerinden eleştirilerin kabul edilemez olduğunu. Bir oyuncu fiziksel görünümü nedeniyle yerden yere vurulamaz, yapılmamalı bu demiştim… Hele ki Behzat Ç gibi anlattıkları bu seviyeden çok üstte olan bir dizide…
KCK Konuşuldu, İzleyici Behzat Ç’yi Boykot Etti
Biraz daha yakın tarihe dizinin 79. Ve 80. Bölümüne geldiğimizde ise dizinin HES eylemleri ve KCK tutuklamaları üzerine nasıl gündem yarattığını görmüştük. “Beyaz kürt” esprisini izleyenler hatırlayacaktır, o bölümde Pozantı Cezaevi’ndeki taciz olaylarını haber yapan gazetecinin KCK’dan gözaltına alınmasına da, akademisyenlerin tutuklanmasına da değinen dizide, milliyetçi kanattan gençlerin meşru olarak gördükleri açıklamalarına da yer verilmişti. Kürtçe savunma yapmak isteyenlere hak tanımayan hakim de resmedilmişti, kızını Kürt ve Alevi olan bir gençle evlendirmek istemediği için müstakbel damadı öldüren adam da. Harun’un milliyetçi çıkışları Behzat’ın telkinleriyle karşılık bulurken sosyal medya Behzat Ç boykotuyla sarsılmıştı. Bir grup milliyetçi izleyici diziyi boykot kararı alırken, sosyal medyada “tahammülsüzlüğün” ispatı iletiler timelineları kaplamıştı. Örneklerini yazıda yayımladığım bu çıkışların Behzat Ç’nin bu kez kendi izleyicisinin bile bir kısmının tahammül edemediği kadar derin bir açığı yakaladığının işareti olduğunu yazmıştım. Bu ilginç detay kimseye “eyvallah”ı olmayan dizinin kendi seyircisine bile nasıl boyun eğmediğinin kanıtı şimdilerde baktığımda…
Asker Tabusu Dizinin Konusu
Dizi hakkında yazdığım son yazı ise dizinin 91. Bölümü üzerineydi. Ucu askeri sisteme dayanan bölümde tertipçilikten disko ceasına kadar birçok uygulamanın izlerini görmüştük. Tam da Sivag Balıkçı’nın davası gündem oluştururken, Kıbrıs’ta emrindeki erlere tecavüz ettiği iddiası gündemde olan rütbeli asker konuşulurken bu bölüm sıradan bir eleştiriden ziyade “ithaf” gibiydi.
İzlediğimiz elbette bir kurguydu ve Behzat Ç bitti. Behzat Ç. günümüzde kurgunun içine gerçekçi anlatıları da korkmadan yerleştirebilen ender işlerdendi. Bu yüzden, Hrant Dink cinayeti, trans bireylere şiddet gibi konulara değindiği için sudan sebeplerle üst kurullar tarafından (sigara, alkol vs) cezalandırıldı. Behzat Ç ayrık otuydu, görmezden gelinenlerin kurguyla göz önüne getirilmesiydi. Ekranda pek çok ilke imza attı dizi, izleyicinin kimisine Bomonti birayı sevdirdi, kimisine Ankaragücü maçlarını takip ettirdi. Komedisiyle, aşklarıyla, mutsuzlukları ve başarılarıyla bir ekibin hikayesi gösterilse de bir odada bile dizi çekilebileceğinin, absürt komedi bir diziyle ortak bölüm çekilebileceğinin ispatı oldu.
Şimdi söylenebilecek tek şey teşekkür ve ekipten daha iyi iş beklentileri, temennileri. Ekranda kilometre taşı olan bir işe imza atan tüm ekibe teşekkürler… Elveda Amirim…