Bu haftanın yabancı dizisi Dracula. The Tudors’un Henry’si Jonathan Rhys Meyers’in can verdiği Dracula’nın efsanevi hikayesini farklı bir bakışla ekrana taşıyan dizi karakterimizin Ejderha Tarikatı’na karşı savaşını anlatıyor. Eşinin ölümü ve kendi ölümsüzlüğü arasında travmatik bir çelişkinin içinde yaşayan Dracula, Van Helsing ile işbirliği yaparak izleyicileri şaşırtıyor.
Diğer vampir dizilerine göre çok daha sıradan olan Dracula, gündüz gezemiyor belki ama uçma kaçma gibi huyları da yok. İnsan gibi yürüyerek dolaşıyor, kan emiyor ama teni simli gibi parlamıyor, doğaüstü güçleri yok insani acısıyla karısının intikamına çabalıyor.
Dizinin slow motion kavga sahnelerini sevmesem de genel anlatımı akıcı ve ilgi çekici buldum. Ergen vampir dizilerinin yanında tarihi eser gibi kaldığı doğru olsa da bu dizinin de ülkemizden alıcısı olacaktır şüphem yok.
Yazı Dipnot Tablet 139. sayısında yayınlanmıştır… Dipnot Televizyon yazılarını ve çok daha fazlasını Dipnot Tablet dergide okuyabilirsiniz.
App. Store’dan iPad ve iPhone’nunuza ÜCRETSİZ indirmek için TIKLAYINIZ