Behzat Ç.’den Askere, Elvan Doltan’dan Çalgı Çengi ekibine Mesaj Var!

Behzat Ç.'den Askere, Elvan Doltan'dan Çalgı Çengi ekibine Mesaj Var!

Behzat Ç. Bu hafta efsanevi bir bölümle ekrana geldi. Dizinin 91. bölümünde bir cinayetin aydınlatılmasını izlerken aslında yüzlerce, binlerce ölümü yad ettik. Ucu askeri sisteme dayanan bölümde tertipçilikten disko ceasına kadar birçok uygulamanın izleri vardı. Öyle ki, dizide askerlerin sevdikleri için doldurdukları kasetlerin örneklerinin içinde bile “Ya intihar ederim ya tüğerim”cümlesi geçiyordu.

Temizlenen tuvalete çamurlu botlarla girip yerleri yeniden temizleten kıdemli asker de yer aldı senaryoda, komutanın ziyareti ve yeşil sevgisi için çalıları yeşile boyayan askerin trajikomik hali de… Ağaca selam veren er de gördük bölüm içinde, işkenceye varan ceza idmanları sebebiyle “eğitim zaiyatı” olarak ölümü kayıtlara geçen askerin acısını da.

Elbette hikayenin bir yüzüydü bu, ölen erin ailesine davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyen adaletli albay da yer aldı hikayede. “Asker kötüdür” boşboğazlığı değildi 91. bölümde altı çizilen.

Ancak tam da Sivag Balıkçı’nın davası gündem oluştururken, Kıbrıs’ta emrindeki erlere tecavüz ettiği iddiası gündemde olan rütbeli asker konuşulurken bu bölüm sıradan bir eleştiriden ziyade “ithaf” gibiydi.

Dizide oğlu öldürülen babanın şu yakarışının Sevag Balıkçı’nın babasını aklımıza getirdiği gibi dizinin son 8 dakikası eminim benim gibi birçok izleyicinin boğazına bir yumruk oturttu: “Oğlumu öldürsünler diye askere göndermedim, eline kınayı öldürsünler diye yakmadı anası. Davul zurnayla uğurladık, ağıtla karşıladık. Düğününü yapacaktım toprağa gömdüm, konvoyla eller üstünde uğpurlandı, cenaze arabasıyla geri geldi. Asker nedir? Asker annenin babanın komutana emanetidir, emanete böyle mi sahip çıkıyorlar? Şimdiye kadar ölenlerin hangisinin sorumlusu bulundu? Her gün gazeteler yazıyor her gün kaç çocuk ne uğranı kara toprağın altına giriyor? Vatanı mı kurtardılar, neden ölüyorlar amirim? Kimi dayanamıyor vuruyor kendini, kimi kavga ediyor vuruyor birbirini… Böyle düzen olur mu, bu mu peygamber ocağı?”

İzlediğimiz elbette bir kurgu, ancak Behzat Ç. günümüzde kurgunun içine gerçekçi anlatıları da korkmadan yerleştirebilen ender işlerden. Bu yüzden, Hırant Dink cinayeti, trans bireylere şiddet gibi konulara değindiği için sudan sebeplerle üst kurullar tarafından (sigara, alkol vs) cezalandırıldığını düşünüyorum ister istemez. Artık gerçekçi bir bakış mı, yoksa paranoya mı dersiniz bilemiyorum ama izleyicilerin çoğunda da Behzat’ın sindirilmeye çalışıldığı kanısı mevcut. Öyle ki dizinin bu haftaki bölümü Star TV HD’de hata yapılarak dizinin reklam dönüşünde başa sardı. Bu bile hemen sosyal medyada, “izletmemek için böyle yapıyorlar” eleştirilerine neden oldu.

Baskı var mı, yok mu yoruma açık ancak bilinen, görülen bir şey daha var. Sevag Balıkçı gibi askerde tertip kurşunuyla ölen gençler, Hırant Dink gibi etnik kökeni sebebiyle rütbe alamayan erler, asker intiharlarını yaş depresyonuna bağlayan Savunma Bakanları, zorunlu askerlik maddesi ve yeni yargı paketinde bile yalnızca kılıfı değiştirilen “askerlikten soğutma” maddesi olan bir ülkede yaşıyoruz. Behzat Ç. bize bunları hatırlattığı için bu sezon şanslıyız, gününün yarısını TV karşısında geçiren bir ülkede önümüzdeki sezon hangi işlerden medet umacağız bilmiyorum.

Elvan Dalton: “Çalgı Çengi Ekibi Hakkımı Vermedi”

Geçtiğimiz günlerde bahsetmiştim, Dipnot.tv’nin online yayınları TV’ye alternatif oluşturuyor diye. Bu hafta Kenan Taş’ın moderatörlüğünü üstlendiği Geyik Muhabbeti programının konuğu Çalgı Çengi filminin efsanevi şarkısının sahibi Elvan Dalton’du. Ankara sokaklarının değişmez sesi programda filmle ilgili soruları da cevaplandırdı.

İşler Güçler ve Çalgı Çengi projelerini ayakta alkışladığımı okurlarım bilir, ancak izlerken bu başarıya gölge düşüren cümleler duydum ünlü şarkıcının ağzından. Videosu da internette şu linkte (http://www.youtube.com/watch?v=YJ1QQD8FfFg&feature=plcp ) bulunan programda Elvan Dalton tam olarak şu sözleri sarfetti: “Filmi ticari olarak hiç düşünmedim, ben gönülden verdim şarkımı. Onların da vermiş olduğu bir söz var, film vizyona girdiği zaman herkes hakkını alacak dendi ama hak almayı bırak Elvan Dolton’u unuttular. Ben ücret almadım onlardan, şarkıyı istedikleri zaman o insanları ilk ve son görüşüm oldu. Sonra Ahmetgille (Ahmet Kural) karşılaştık Gazi Üniversitesin’de, gittim ki söyleşi var. Kuruş almadım ben, para verdik de demezler herhalde. O yakışmaz onlara, imzayı verdik biz ama para almadık kendileri bilirler.”

İddia ne kadar doğru bilmiyorum, ancak programı izleyen herkesin aklında bu soru işareti oluştu. Şimdi beklediğim yapım şirketinden bir açıklama. İddianın doğru olup olmadığı konuşulmalı, zira üçüncüsü de yolda olan iki iyi projeden bahsediyoruz ve gülmeye hasret kaldığımız günlerde ilaç niyetine bir doz tavsiye edilen projelerin adının yanında bu iddiaların durmasını izleyici olarak sindiremiyorum. Niyetim zan altında bırakmak değil, TV yazarı olarak şüphelere açıklık getirmek. Bakalım Çalgı Çengi ekibi, Elvan Dalton’un iddialarına ne diyecek?