Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’ndan “eleştirel haber okur-yazarlığı” dersi almıştım yıllar önce. Derste okunulan bir haberin nasıl analiz edileceğini öğrenmiştim, ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde aldığım “Uluslararası haber” dersinde de aynı eleştirel yorumun uluslararası habercilikte nasıl ele alınması gerektiğini okumuştum. Şimdi bunları neden anlatıyorsunuz diyeceksiniz, öğrendiğim kadar kuramsal bir dille değil ama bu referanslar üzerinden size bir haberin analizini yapacağım.
Haberde geçen dizinin adını ve özel isimleri sansürleyerek vereceğim. Hadi başlayalım…
Haber bir diziyle ilgili uzun yıllardır devam eden, sadık bir izleyici kitlesi olan bu dizinin de adının geçtiği haberde dizi ekibinde çalışan birinin gözaltına alındığı belirtilirken suçunun da altı çiziliyor.
Ulusal gazetede manşette yer alan haberin ilk cümlesi şöyle:
“Amerikan-Yahudi sermayeli …(kanalın adı veriliyor)’un sapkın ilişkileri konu alan dizisinin yardımcı yönetmeni, çocuk pornoculuğundan gözaltına alındı…”
Gelin vurgulanan özelliklere daha yakından bakalım. İdeolojik eğilimi herkesce bilinen Yeni Akit gazetesi’nde yer alan bu haberde kanal “Amerikan-Yahudi sermayeli” olarak betimleniyor. Kanalda yayınlanan dizi ise “sapkın ilişkileri konu alan dizi” olarak tanımlanıyor. Haberi okuyan ve konudan, diziden habersiz olan biri bile haberin üslubundan satır aralarında yabancı sermayeli kanalın sapkın ilişkilerle dolu diziyi bilinçli olarak yayınladığı algısının oluşturulmak istendiğini hatta haberde “malumun ilanı” gibi resmedilen gözaltının da o sapkınlığın ürünü olarak sonuç verdiğinin düşünülmesinin hedeflendiğini aklına getirebilir.
Öyle mi bilemiyorum, siz soru işaretlerini takip edin…
Habere devam edelim:
“İhlas Holding’in yayın kuruluşu olan TGRT’nin isim ve yayın haklarının devredilmesinden sonra aynı frekans üzerine 24 Şubat 2007 tarihinde kurulan ve Yahudi ağırlıklı Amerikan sermayesinin Türkiye’deki yüzü olan …..’de öğle kuşağında yayınlanan “…..” adlı dizide çocuk pornosu skandalı patlak verdi. Dizinin Yardımcı Yönetmeni …., küçük çocukları istismar etmek ve çocuk pornosu içeren onlarca kayıt bulundurmaktan gözaltına alındı. ….’nın facebook hesabı üzerinden de çocuk pornosu üzerine benzer paylaşımlarda bulunduğu tespit edildi. ….’nın soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Adem Can tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiği öğrenildi.”
Haberin devamında muhafazakar duruşuyla bilinen kanalın eski sahiplerini aklama çabasına girilmiş. Dizinin kanal el değiştirdikten sonra başladığına dikkat çekilirken bir yandan da skandalın “dizide” yaşandığı belirtiliyor. “dizide çocuk pornosu skandalı patlak verdi” demek bir kişiyi değil haberde bir yapımı hedef almak oluyor.
Haberin devamında ise görüş netleşiyor:
“DİZİDE ÇARPIK İLİŞKİLER YUMAĞI VAR
Yardımcı Yönetmeni çocuk pornosu suçundan gözaltına alınan “… adlı dizi, daha önce çeşitli sosyal paylaşım siteleri ve medya organlarında yoğun eleştiriler almıştı. Dizinin bu zamana kadarki çizgisinde bolca ayrılma, boşanma, aile içi yoz ilişki, aile içi şiddet, gayrı meşru ilişki, kavga, çekişme vb. bulunuyor.”
Gazetenin vermek istediği haber bir kişinin çocuk pornosu bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alındığıyken haber henüz birinci paragraftan itibaren bambaşka bir konuya geçiyor. Dizinin yayınlandığı kanalın sermaye yapısından tutun da kişinin çalıştığı dizinin konusuna kadar gereksiz ayrıntılar yer alıyor haberde, üstelik bir manşet haberinde…
Yoksa asıl verilmek istenen haber gözaltı değil de bu “dizide sapkınlık” iddiası mıydı düşünmeden edemiyor insan…
Devam ediyorum:
“AHLAKSIZLIKTA YOK YOK
Bu diziye yönelik sosyal medyada yer alan tepkilerden biri şöyle: “Ne ararsan var bu dizide. Eski kocasının peşinden koşup eski kocayla otel köşesinde beraber olup hamile kalanını mı ararsın… Baldızıyla beraber olanını mı ararsın… Nasıl desem gözüm enişteden gebe kalanını mı ararsın… Ablasına düşman olan kardeşi mi ararsın… Üvey kız kardeşiyle yatanını mı ararsın… Torunu yaşındaki kızla evleneni mi ararsın… her şey var bu dizide. Biz şaşırmıyoruz çünkü alıştık…”
RTÜK’E ŞİKAYET YAĞIYOr
Haberin duyulması dizi setine bomba gibi düşerken dizinin kaldırılması için RTÜK ve …TV’nin vatandaşlar tarafından telefon yağmuruna tutulduğu öğrenildi.”
Haber bu şekilde sona eriyor. Dizi ekibinden bir kişinin “gözaltına alındığına dair” haber verilecekken kendimizi dizideki “ahlaksızlık” tartışmasının içinde buluverdik gördünüz mü şu işi… Nereden nereye? Henüz hakkında karar verilmemiş yalnızca gözaltında bulunan, delilller hakkında bilgi net olmadan, bir kişiden böyle “ahlaksız” diyerek bahsetmek haberdeki bir diğer tartışma noktasıyken asıl üstünde durmak istediğim dizi ekibinden birinin özel yaşantısına dair konu haber yapılırken dizinin de hedef haline getirilmesi.
Ben bu dizi ”ekranların bir numarası” demiyorum, “örnek ahlak sergileniyor” da diyemem zira dizide olan bir olayın ahlaklı ve ahlaksız olduğuna ben karar veremem… Kime gore ahlak, hangi ahlak, hangi kural? Bir izleyici için ahlaka aykırı olmayan diğer için olabilir, kişisel bu yorumlar nasıl olur da haberde bu şekilde yer alabilir?
Sizlere bu haberi örneklememdeki amaç şudur… Nasıl dizide rol alan oyuncular özel hayatlarında da ona uygun davranmak zorunda değilse, sanatçı örnek olur yargısı nasıl temelden çürükse o yapım içinde imzası olan herkes de homojen bir ekibin parçası veya özel hayatlarındaki “ahlak anlayışlarını” işe yansıtmak zorunda değildir. Suç iddiasına konu olan “çocuk pornosu” konusunda ben bahsi geçen dizide herhangi bir çocuk istismarına rastlamadım… Aldatmak, beraberlikler, evlilik dışı çocuklar var doğrudur ama o yapımı izleyip izlememe veya ahlaklı-ahlaksız bulmak izleyicinin seçimine kalmalıdır.
Sonunda bir de “siz de şikayet edebilirsiniz” der gibi RTÜK’e yönlendirme yapılması oldukça düşündürücü. Yasaklarla medyanın verilmek istenen mesajlara uygun şekilde “evcilleştirilmesi”nin hala uzun vadede sonuç vermediği, halkın kendi kararını verebileceği anlaşılmadığı için varlığını sürdüren denetim kurulunun otoritesini güçlendirmek istercesine adres seçilişi tesadüfi değildir.
Tekrar belirtmek istiyorum sizin bir diziyi izlerken yapım ekibinden gözaltına alınan kişiyi veya oyuncunun özel hayatını bilmeye gereksiniminiz yok. İzleyicinin olayı diziyle bütünleştirmesi ise (haberde olduğu gibi) tamamen gereksiz ve mantığa aykırı. Bu dizinin kurgusal dünyasıyla gerçek yaşamın realitesini karıştırmaktır…
Ben de bu nedenle dizinin kanalını veya adını yazımda ifşa etmedim. Zira gerekli olduğunu düşünmüyorum. Beni ilgilendiren bu nefret dili ve bir dizinin başka bir yayın organı tarafından böyle kolayca hedef gösterilmesidir.