“Pek Yakında” sinema camiasının bugünlerdeki gündemi, elbette Altın Portakal sarsıntısının ardından… Filmden istifade sizleri hem sinema hem de TV dünyasının yüzlerinden Ozan Güven’i biraz daha yakından tanımaya davet etmek istiyorum. Haydi başa dönelim, bakın Ozan Güven’in hikayesi nasıl başlamış…
Kardeşlerin en küçüğü olarak 1975 yılında dünyaya geldi Ozan Güven. Almanya’da, Nümberg’de… Babasını 7 yaşındayken dedesi gibi bir trafik kazasında kaybeden yakışıklı oyuncu çocukluğunda kendisine teyzesinin baktığını anlatıyor basına… Ailesi Bulgar göçmeni olan Güven’in Türkiye macerası ise 1981 yılında başlamış, 20 yıl Almanya’da geçtikten sonra Türkiye’ye dönmeye karar veren aile ile ilkokul birinci sınıf sonrasını Türkiye’de geçirmiş başarılı oyuncu. Önce rota İzmir’i gösterirken sonrasında İstanbul, önce İzmir Belediye Konservatuvarı, ardından ise Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları ve Mimar Sinan Modern Dans bölümü… Şimdi dans da nereden çıktı diyenlerdenseniz, şehla olduğu için konservatuvara alınmadığını eski bir röportajında tarihe not düşmüş kendisi ve eklemiş “Şaşıyım diye konservatuvara alınmadım ama şimdi tutup da, “Yıllar geçti ve şaşı olmama rağmen bakın nasıl da oyuncu oldum” deme gereği duymuyorum. Çünkü henüz bir şey yaptığımı düşünmüyorum.” Sizi bilmem ama ben 15 yıldan fazla zamandır hayatımızda olan bir oyuncunun artık bu anısının ve sonrasındaki başarısının manşete taşınması gerektiğine inanıyorum…
Son sınıfta üniversite ile yollarının ayrıldığını bir röportajında dile getiren Ozan Güven bu nedenle kariyerinin en parlak döneminde uzunca bir süre ekrandan uzak kalmıştı. Hatay Serinyol, sonra Ankara olmak üzere Bir İstanbul Masalı dizisinin ardından 15 ay askerlik yapmış. Bir oyuncu, dansçı askerde ne yapmıştır diye düşünürseniz Ozan Güven’in cevabı beklentinizi karşılayabilir, kendisi Bando Komutanlığı’nda sunucu olarak askerliği tamamlamış.
Kariyerindeki işlerde GORA, 9, AROG, Balalayka, Ejder Kapanı ve Pek Yakında gibi filmlerin yanı sıra İkinci Bahar, Alı ile Kerem, Koçum Benim, Bir İstanbul Masalı, Hırsız Polis, Canım Ailem ve Muhteşem Yüzyıl gibi projeleri sayabileceğimiz başarılı oyuncu Uğur Yücel ve Cem Yılmaz ile işbirliklerinin izlerini proje seçimlerinde de gösteriyor. 2000 yılında Balalayka’daki rolü ile Umut Veren Genç Erkek Oyuncu ödülüne sahip olan Ozan Güven’in başarısız bir deneme olarak andığı işi ise Aslı ile Kerem… “Kendisi için en başka yerde olan” saydığı işler ise Gora ve elbette İkinci Bahar…
Biraz da kişisel detaylara yer verelim istiyorum. Hangi takımlı diye soranları hemen aydınlatayım eski Fenerbahçeli yeni takım tutmayanlar kervanından Ozan Güven… 29 yaşında oğlu Ali Ateş’i kucağına alan ünlü oyuncu sık sık röportajlarında “Keşke daha önce baba olsaydım” cümlesini yineliyor… Oğlunun müzisyen olmasını istediğini dile getirirken kendi çocukluk hayalinin ise futbolculuk olduğunu eklemiş. Aynı zamanda muhitinin tanınmış esnaflarından olan Ozan Güven’i Beşiktaş’taki ayakkabıcıda ayakkabı satarken görmeniz mümkün. 15 yıl önce konservatuvarda okurken tezgâhtarlık yaptığı kadın ayakkabısı satan mağazanın yıllar sonra sahibi olan Güven, ‘Arka cebine çekecek değdiği zaman bu mesleği bırakamazsın’ diyerek ölene kadar ayakkabıcılık yapacağını söylüyor demeçlerinde.
Demeçlerden yaptığım alıntılar Ozan Güven’in sürekli röportaj verdiği yanılgısını doğurmasın, kendisi basında çok fazla yer almıyor hatta bunu bir röportajında şöyle açıklamış: “Yaptığım bir film üzerine konuşmak, gerçekten zul geliyor. İyi bir hatip olsaydım zaten bu mesleği yapmazdım. Ama oyunculuk yapıyorum ve hem derdimi anlatmaya çalışıyorum, hem de para kazanıyorum. Geri kalan hiçbir şey beni gerçekten hiç ilgilendirmiyor. Televizyona her hafta sen de çıkarsan, senin de bir hayran kitlen olur. Hiç takılmıyorum ve hiçbir şey yokmuş gibi, dükkânda ayakkabı satmaya devam ediyorum.”
Son olarak Muhteşem Yüzyıl’da rol alan başarılı oyuncuyu verdiği aralarla belli olduğu üzere bir süre ekranda görmeyi beklemiyorum. Hayranlarına ve elbette meraklılarına Peki Yakında’yı tavsiye ederken sizlere iyi seyirler diliyorum…
Dipnot Televizyon yazılarını ve çok daha fazlasını Dipnot Tablet dergide okuyabilirsiniz.
App. Store’dan iPad ve iPhone’nunuza ÜCRETSİZ indirmek için tıklayınız.