Oyuncu, şarkıcı, menajer, cast direktörü, oyuncu koçu… Tüm yönleriyle Başay Okay’ı sizlerle buluşturmak istiyorum. Bu söyleşi iki ayrı rakı masasında gerçekleşti, önce Karaköy’de açtık kayıt cihazını 1 ay sonra Kadıköy’de… İki arkadaşın sohbetini, dertleşmesini sizlere sunuyorum. On parmağında on marifet, amansız bir muhalif, yetenek avcısı, oyuncu, cast direktörü, oyuncu koçu ve şarkıcı… Tanıdığınız birçok oyuncuyu keşfeden Başay Okay’a kulak vermek ister misiniz?
BİLDİĞİM HER ŞEYİ ELÇİN SANGU’YA ÖĞRETTİM
Sezonun bombası Elçin Sangu da senin keşfin…
Elçin Sangu’yu (Kiralık Aşk’ın başrolü) İzmir’de keşfettim. Opera okumuştu, o dönem İzmir’de bir özel tiyatrodaydı. Bir dizi komik ve ilginç olaylar zinciri sonucunda Elçin ile çalışmaya başladık. İlk dönem günde 5-6 saat oyunculuk üzerine çalışıyorduk ve mesleğimle ilgili bildiğim her şeyi ona anlattım. Ama Elçin sonrasında sürekli kendi kendini geliştirmeye devam etti. Ve her bölümde de kendini aştığını görüyor ve ona hayran oluyorum.
Bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Elçin’in patlayacağından emindim, Kiralık Aşk da çok güzel bir fırsat oldu. Kanal Kiralık Aşk’ın arkasında çok durdu, bize çok güven verdi. Yapımcımız Müge Turalı bize keyifli çalışma koşulları sağladı. Hem maddi hem manevi emeğimizin karşılığını alıyoruz. Mutluyuz…
Bu senin için de bir yenilik ilk kez bir celebrity’e menajerliği yapıyorsun.
Evet ben de ilk defa celebrity yönetiyorum ve yönetebiliyorum. Elçin bana güveniyle öyle bir konfor sağlıyor ki şu an. Sağlam karakterli bir oyuncu öncelikle. Para için her şeyi yapmıyoruz, teklifleri kariyer stratejimiz içinde değerlendirip karar veriyoruz. Aslında Elçin daha önce de başroller oynadı ancak Sevdam Alabora tam bir hüsrandı, Aşk Kaç Beden Giyer niş bir kanalda butik bir işti. Elçin hakettiği patlamayı Kiralık Aşk ’la yaptı. Tüm popülerliğine rağmen gözü gönlü tok bir oyuncum var. Sorumluluğu kadar mutluluğu da bol o yüzden bu işin.
ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’I BURGER KİNG’TE KEŞFETTİM
Ben biliyorum ama okurlarla da paylaşmak istiyorum, sen bugüne kadar kimleri çıkarttın, hangi oyuncuların kariyerlerinde izlerin var? Nasıl keşfettin?
Derin Sular ekibinden çıkan tüm oyuncular; o işin castını yaptım çünkü… Hilal Altınbilek, Deniz Baysal ve Şükrü Özyıldız’ın, o dizide oynayan tüm genç oyuncuların oyuncu koçuydum. Hatta Şükrü Özyıldız’ın ilk menajeriyim, Burger King’te keşfettim. O da geçen hafta MSM’ye kaydını yaptırmış ama başlamamıştı daha. Ben de cast yapıyorum, sizinle görüşelim dedim ve onu diziye soktum. Sonrasında menajerlik ilişkimize devam etmedik ama.
HİLAL, KARAGÜL’E EV İŞİ YAPARAK HAZIRLANDI
Karagül’ün Özlem’i Hilal Altınbilek de keşfettiğin isimler arasında.
Hilal Altınbilek ile de Derin Sular’dan beri hala çalışıyoruz. Onun bir MSM eğitimi geçmişi vardı, Derin Sular ‘daki diğer gençlerden daha donanımlıydı zaten. Dizi sonrasında bir sürü güzel kadın rolleri teklif edildi. Ama Karagül’ü tercih ettik.. Bu kimine göre bir risktir, bana göre prestijli bir kariyer seçimidir mesela. Angelina Jolie havasında genç bir kızken Karagül’de bir Kürt kadınını, bir kumayı canlandırdı. Ona ev işi yaptırdım. “İzmir’den gelip, elinin ucuyla tepsi tutulmaz” dedim. “İş yapmaya hazır olacak ellerin… Konakta yapmasa bile bu kız annesinin evinde iş yapmıştır.” Bulaşık yıkadı, servis yaptı, Sonrasını kendi kurdu zaten, şiveye yatkındı ve çok iyi bir karakter çıkardı. Muhteşem şeyler yazıldı çizildi performansıyla ilgili.
Güneşin Kızları’nda rol alan Miray Akay da senin oyuncun…
Evet, Miray henüz 15 yaşında. Çocuk oyunculara karşıyım ama Miray bir oyuncu olarak doğmuş. Bu işin onun omuzlarındaki yükünü hafifletmek benim görevim, Güneşin Kızları setinde huzurla çalışıyor
Sırada kim var peki kimi patlatacaksın?
Bugüne kadar inandığım herkes bir yere geldi, tüm oyuncularıma da inanıyorum. Hilal Altınbilek bir sonraki işinde başrol olacak mesela. Bir oyuncum var henüz kimse tanımıyor, yıllardır okulunun bitmesini bekliyordum ve nihayet bitti bu yıl. (Gülüyor) İpek Elban, Alayça Öztürk ve Gözde Çetiner var, onlar da çok iyi şeyler vadediyor. Ohooo, sırayla patlatacağım hepiniz tanıyacaksınız. (Gülüyor)
OYUNCULUĞA TEŞVİK ETMEK KÖTÜLÜKTÜR
Yeni bir atolye açtın ve oyunculuk eğitimi de veriyorsun. Farkın olduğunu biliyorum ama sen anlat istiyorum.
Ben bir oyuncuya baktığım an, o oyuncunun olabileceklerini kafamda görebiliyorum. Bu yüzden sadece takıntılı biri olduğum için bile gelmeliler bence bizim atolyeye. İstesem de benimle çalışan oyuncumu kendi kaderine bırakamıyorum. (Gülüyor) Ben 6 kişilik sınıflarla çalışıyorum. 7. Kişi geldi mi bir sonraki sınıf açılacak çoğunluk oluncaya kadar bekler. Zaten oyunculuk beklemektir. (Gülüyor) Şu an 2 kişi bekliyor mesela muhtemelen Ekim’de sınıf açacağım. (Sektörel Oyunculuk Eğitimleri hakkında bilgi için: 0541 483 4388)
Herkesten oyuncu olur mu, benden olur mu mesela? Sana gelsem başlayabilir miyim?
Ben senden olabileceğini düşünüyorum o ayrı. Sen kendini referans alma. (Gülüyor) Yok, her geleni elbette almıyorum. Oyunculuğa teşvik etmek o kişiye kötülük etmektir. Oyuncu olarak yaşamak zor, oyuncular yarı aç yarı tok. Hep borç harç, bugün çok para kazanıyordur ama 1 senedir işsizse şu an ancak borç kapatıyordur.
Oyuncu olmanın kıstası nedir?
Uyanık, zeki, sabırlı ve dayanıklı olmak gerek. Sektörde oyunculuk yapmak istiyorsan, farklı bir tipin olacak ve paran olacak ki dayanma gücün olsun. Muhakkak eğitim alacaksın… Yetenek, güzellik bunlara hiç girmiyorum zaten büyük avantaj. İsim olmak istiyorsan da iyi bir menajerle çalışacaksın.
Herkesle iyi olan menajerler iyi menajer midir? Menajer oyuncuya iş bulan kişi midir?
Bütün yapımcılarla arası iyi olan menajerde sorun vardır, çünkü daha çok yapımcının tarafındadır. Menajerin görev tanımı sana bir fırsat yaratmaktır, işi sen alırsın veya alamazsın. Kariyeri menajer planlar ve yönetir.
Hem menajer hem oyuncu hem şarkıcı hem cast direktörü hem oyuncu koçu hem de bir hukuk öğrencisisin ben sayarken yoruldum…
Çok basit aslında; hepsi bir bütün: Karakterinden dolayı oynarsın, şarkı söylersin, direnirsin, savunursun, emek verirsin… Bu benim karakterim.
Kendini 5 sene sonra ne yaparken düşlüyorsun? Oyunculuk mu, menajerlik mi ölmüş olacak?
Menajerlikte çok mutluyum, hem severek çalışıyorum hem de para kazanıyorum. Doğum günümde bu yıl özel bir sürpriz yapacağım, bir proje… Ama bi 5 sene sonra oyunculuk da yapabilmek istiyorum. Oyuncuyken menajer olduğum fikrine insanları ikna etmek için bunca çaba sarf ettim, şimdiyse oyuncu olduğumu unutmuş olduklarından şikayetçiyim. Geri plana düşmüş yani. Ve oyunculuk enerjisini üretime dönüştürmediğinizde bu sizi zehirliyor, canınızı yakıyor.
O ROLÜ KİM OYNARSA KISKANACAĞIM!
Oyunculuk şu an canını mı yakıyor?
Evet canımı yakıyor. Kendime bu kadar haksızlık yapmamam gerek, kendimi diğer oyuncularımın arasında ikinci plana atıyorum. Geçenlerde bir rolü çok istedim, çok da acayip bir performans çekip gönderdim rol için. Sonra kulağıma şu geldi, “isim” istiyorlarmış. Bu haksızlık işte! O isim role benim kadar hazırlanmayacak, çünkü o zaten bir “isim”,çaba harcamaya gerek görmeyecek. Sonra “neden işimiz battı?” diyecekler; bu popülist zihniyet yüzünden halbuki. Ve ben o rolü kim oynarsa kıskanacağım! … Ne derlerse desinler, kıskançlık desinler, yaz: kıskanıyorum! (Gülüyor)
Sen en azından her yıl film yapıyorsun, bir de isimler karşısında şansı olmayan yeni mezunlar var.
Evet, konservatuarlardan bir sürü genç mezun oluyor. İsim oyunculardan başkası iş alamayacaksa niye uğraşıyoruz? kapatsınlar okulları öyleyse. Bir sürü deneme çekimi yapılıyor, sonra yine diğer diziden bakıp isim olan seçiliyor.
Deneme çekimleri cast direktörlerinin mastürbasyonu mu?
Buna döndü, sonuna kadar bile izlemiyorlar o çekimleri. Ben böyle cast direktörlüğü yapmıyorum. Yönetmene diyorum, bu insanlar buraya geldi, ben saatlerce çektim. Siz de bir zahmet 2 saat oturup izleyin.
Bir de o yönün var, hangi işlerin cast direktörlüğünü yaptın?
Derin Sular ile başladım. Halam Geldi filmini yaptım, sonra İncir Reçeli 2’yi yaptım.
Kendine çok uygun gördüğün bir rolü oyuncuna verdiğin oldu mu?
Yok ama şöyle oldu. Bir reklam için hem oyuncum için hem de benim için teklif istediler. Ben kendi fiyatımı oyuncum rolü alsın diye yüksek tuttum. (Gülüyor) Fiyatımı ona göre düşük söyleseydim etik olmazdı.
SİSTEMİN ADAMI DEĞİLİM
Şu doğum günü sürprizini unutmadım…
40 yaşıma giriyorum ve hiçbir kadına benzemediğim için çok mutluyum. Çok ünlü değilim evet ama gelecek nesle ilham verebilecek, kendime çok saygı duyduğum bir dönemdeyim. Ben buyum ve bu olmaktan çok memnunum. Bunu gösterecek sürpriz bir projem var.
40 yaş yeniliklerle geliyor o zaman.
Evet, bir şey daha var aklımda. Menajerlerin hem sektörel hem hukuksal olarak bilinçlenmeye ihtiyacı var. Bu derdimi bir platformda anlatmayı düşünüyorum.
Çok şeyle savaşıyorsun, uğraşıyorsun. Başay nelere sinir olur?
Öncelikle Elçin hakkında çok fazla yanlış bilgi var ona sinir oluyorum. (Gülüyor) Elçin, 13 Ağustos 1985 İzmir doğumlu, Yeditepe’de okumadı Mersin Devlet Konservatuarı Opera mezunudur. Teyit almadan haber yapıyor galeri habercileri, onlardan nefret ediyorum. Oyuncuları hiyerarşinin en altına koyan yapımcılardan nefret ediyorum. Her türlü seçimimin tehdidi olan söylemlerden nefret ediyorum, ben benim ve bu seni hiç ilgilendirmez. Cinsiyetçilerden, dini ötekileştirmekten, homofobiden, ırkçılardan nefret ediyorum. Bunların hepsinin ayrık otu benim. Atatürkçüleri de ötekileştiriyorlar, ben Atatürkçüyüm. Ermeniyim,Türküm, Rumum, Kürdüm, muhalifim… Özetle sistemin adamı değilim…