Geçtiğimiz günlerde Oya Doğan Vatan Gazetesi’nde bir yazı yazdı “Biz ne zaman bu kadar kötü olduk?” diye soruyordu. Süper Baba, İkinci Bahar gibi dizilerin 10 yıldır ekranda uzun süre yer alamadığını, bu minvaldeki aile dizilerinin ise küçük bütçeler nedeniyle geride kaldığını anlatıyor, bu dizileri özlediğimizden bahsediyordu. Yazıya tamamen katılıyorum, bir örnek daha ekleyerek. Benim için de yeri dolmayan o dizi Yeditepe İstanbul’dur. Birbiriyle kan bağı olmayan ancak aile olmayı kan bağına indirgemeden dayanışmayı, aile sıcaklığını ekrana yansıtan dizi hala evde duran dvdleri ile kitaplığımın başköşesindedir.
Biraz önce Aramızda Kalsın fragmanlarını izlediğimde aklıma bu yazı ve özlem geldi. Geçtiğimiz yıllarda Bizim Yenge, Canım Ailem ve Kapalıçarşı, biraz daha geçmişe gidersek Sultan Makamı bu tarza benzer denemelerdi. Entrikadan uzak günlük hayata yakın bu hikayelerin hiçbirinin ömrü çok uzun olmadı ve maalesef ekranlara kısa sürede veda etti. Aramızda Kalsın’ın sonu benzemesin diye umuyorum, zira bu kadroyu bir daha mumla arasak yan yana göremeyiz. Uğur Yücel, Binnur Kaya, Caner Cindoruk ve Gökçe Bahadır her biri iyi ve bir arada frekansları merak edilen oyuncular.
Fragmanda dikkatimi çeken nokta ses miksajında sorun olması, umarım dizide bu handikap olmaz. Dizide dul bir kadının aşkının anlatılması başlı başına yeni bir şey. Hatırlarsınız biz Öyle Bir Geçer Zaman Ki’de Cemile’ye o aşkı yakıştırabilmek için 3 sezon beklemiştik…
Neyse, Aramızda Kalsın dizi hakkında eleştiride bulunmadan önce en azından ilk bölümü beklemek gerek bu yazı ise “hatırlatma” amacı taşıyor. 19 eylül’de bu diziyi izlemeyi unutmayın diye… İlk yayından sonra görüşmek üzere…
Dizinin konusu ise şöyle:
Peri masalı gerçek olacak mı?
Ömründe hiç başka bir şehre gitmemiş, otuz yaşında, iki çocuklu dul bir kadının hayatı eğlenceli bir peri masalına dönüşebilir mi? Bu hayat Yadigar’ınsa ve Hüsne, Bahattin, Civan ile yola çıkmışsa, evet! Yadigar’ın bu masalı yaşayabilmesi için, bazı kabusları görmesi gerekmişti.
Yadigar, “Ömrümün en kara günü” dediği günde, ilk kez gerçek bir aileye ve büyük bir aşka; izleyiciler de özledikleri sıcak, samimi ve bir o kadar eğlenceli aileye kavuşacak.