Yasak aşk ekranda sıkça işlendi, ben de defalarca farklı diziler üzerinden farklı noktalara değinerek yasak aşkı yazdım. Bu kez yasak aşkın içindeki kadın imgesini cımbızlamak istiyorum. “Benim Adım Gültepe” Kanal D’nin yeni sezonda ekrana sürdüğü iddialı işlerden biriydi ancak beklenen başarı ilk bölümdeki çıkışın ardından istikrar gösteremedi, neden diye soranlarınıza elbette yanıtlarım var ve bu yanıt bahsettiğim aldatan kadın karakterde gizli…
Öncelikle Benim Adım Gültepe dizisi genel çerçevede bana motivasyon unsurundan eksik görünüyor, “izlerken içim şişti” en açıklayıcı tabir, zira dizide bir bölümde bir tane gülen insan bulursanız öpüp başınıza koyun. İzleyiciye sürekli dram pompalanan dizinin bu yoksunluğu Hayat Devam Ediyor’u anımsatıyor, her ne kadar göreceli olarak başarılı bir iş olsa da bir süre sonra izleyicinin “içinin şiştiği” en net eleştiriydi. Dizideki insanlar sürekli mutsuzdu… Bakın Öyle Bir Geçer Zaman ki de dramdı ancak Osman’a ağladığımız kadar da gülüyorduk biz… Bu nokta bir yana asıl meseleye gelirsek, Benim Adım Gültepe adlı dizi yasak aşk anlatarak risk aldı, kadın karakteri sıradanlaştırarak ve aldatmayı aşkla tamamlayarak tabulara dokundu ancak dizinin ikna ediciliğini sarsan öğeler de yine aynı iddialı parçalarda gizliydi.
Okumaya devam et BENİM ADIM GÜLTEPE: Gülümser’e Atılan O Tokat Kadın Seyirciye Atılmıştır!