Bir açılışta oyuncusunu isteyen cast direktörünün ısrarına direnirken tanıştım Cem Tatlutuğ ile… Dobralığı karşısında “röportaj yapalım” demekten kendimi alamadım, iyi ki de demişim. Televizyon sektörünü iyi bile, dobra bir menajer ile mesleği masaya yatırdık. Saatler süren sohbette konu elbette “Kıvanç Tatlıtuğ’un abisi” etiketine de geldi, oyuncu kaprislerine de, yerli dizilerin yersiz uzunluğuna da… Menajer gözüyle televizyon sektörüne bakmak ister misiniz?
İlk sohbetimiz esnasında yalnızca a sınıfı oyunculara menajerlik yaparım demiştin, a sınıfı oyuncu olmanın kıstası nedir?
Her şey güzellik ve yakışıklılık değil. İyi bir oyuncu olmalı, ahlaklı olmalı ve her işe para gözüyle bakmamalı, ekibiyle iyi anlaşmalı… Benim ekibimdeki her oyuncu birbirini temsil ediyor, birbirleriyle de iyi geçinmeliler. Oyuncu hazmede hazmede ilerlemelidir, oyunculuğu eksikse bile üstünü eğitimlerle tamamlamaya çalışmalı.
Menajerin işi oyuncusuna para kazandırmak mıdır, doğru bir kariyer sunmak mı?
Şu anda piyasadaki çok çok iyi isimler bu sezon dizi çekmiyor mesela. Oyuncu çalıştığı kişilerle gelen projeleri iyice etüt etmek zorundadır. Neticede bir oyuncu bir yerde 5 liraya çalışır, bir yerde 2 liraya çalışabilir. Hesap edilmesi gereken rakam değil daha fazlasıdır, projedeki diğer oyunculara, projenin yayın gününe, hangi kanala gittiğine bakmak zorundasın. Şans da burada büyük bir faktör ancak menajerin görevi bu etütle oyuncuya kariyer planlaması yapmaktır.