Krem dizisi izleyiciye mucize vadediyor

Yeni sezonda atv’de yeni başlayacak dizilerden biri de Krem… Şimdi diyeceksiniz ki bu kadın nasıl başlamayan diziyi eleştirecek, efendim konu klişe olunca en azında öngörüde bulunmak çok daha kolay oluyor. “Büyüklere masal” formundaki dizinin konusu şöyle: “Dizide çirkin bir kızın büyülü bir krem sayesinde rüyalarındaki kadına dönüşmesi ve sahip olduğu bu muhteşem güzelliği sayesinde etrafında gelişen olaylar konu ediliyor. Kimi zaman Aslı kimi zaman Rüya olan ana karakterin, hem birbiri ile iç içe hem de bir o kadar farklı yaşadıkları, aşkı, heyecanları, gel-gitleri ve seçimleri ile izleyiciye sürpriz bir hikaye sunuyor.”
Sizlere de Çirkin Betty’i bizdeki versiyonuyla Sensiz Olmuyor’u hatırlattı biliyorum. Ancak hikaye Krem’de çok daha fantastik… Kremi sürüp başkalaşan kadın, gerçek olamayacak kadar fantastik bir yaratıyla ekrana geliyor. Peki bu dizinin benim köşeme konu olacak özelliği ne? İşte tam olarak bu… Bu dizi reyting rekortmeni olmaz şimdiden söyleyeyim ama eğer düşündüğüm kalitede bir iş çıkarsa ki yapımcının 1 Erkek 1 Kadın referansı üzerinden konuşursam iyi bir iş bekliyorum, bu dizi ilgi çekecektir. Televizyon izleyen nüfusun çoğunun kadın olduğu ülkemizde bir de bir güzelleşme hikayesi konu edildi mi o iş ilgi çeker. Gündüz kuşağında baştan yaratılan kadınlar nasıl izleniyorsa, bu fantastikleştirilmiş bildik hikaye de izlenecektir.
Ekranda çirkin kadına yer yok! 
Dünya televizyonlarında olduğu gibi Türkiye ekranlarında da güzellik faşizmi var. Ekranda çirkin insanlara özellikle de kadınlara yer yok. Bu nedenle izlediğimiz tüm insanlar güzel, çekici ve bir anlamda “olunmak istenilen idol” kişiler. Dizinin fragmanlarında bile buna yapılan bir vurgu dikkat çekiyor. Dizimizin çirkin baş karakteri için “Sen o filmlerdeki gördüğün kadınlar gibi güzel olamazsın” denirken işte tam bunun üstüne basılıyor.
Dizinin esas kadını da kendi çirkinliğinin tezatı olarak hazırladığı “güzellik geni projesi”yle adeta bu baskıya boyun eğiyor ve sonunda güzelleşiyor.

Ancak dizi hakkındaki bilgilerime göre sonradan dizide iç güzellik vurgusuna rastlayacağız. Yani asıl güzellik kişilik, karakterdeki öğeler  ama kapı açan kadının görüntüsü… Aslında faşizme de bir eleştiri, başkaldırı gelecek gibi ilerleyen bölümlerde. Krem dizisi sonradan güzelleşecek baş karakterle her ne kadar ekranda bir devrim gerçekleştirmeyecek olsa da izleyiciye bu mesajı verecek: “güzellik görüntü değildir.”

İzleyici bu diziyle mucizeye inanacak
İzleyicide bu işin yansımasının büyük olacağını düşünmemin sebebi de bu… Televizyon izleyen, dizi takip eden kadınlar her ne kadar ekranda gördükleri gibi olmak isteseler de toplumsal baskılar nedeniyle o kadar çekici olamıyorlar. Zamansızlık nedeniyle her gün bakım uygulayamıyorlar… Kısacası ekranda gördükleri kadınlar gibi olmak isteyen Türkiyeli hanımlar, onlar gibi olmak için hiçbir şey yapamıyorlar. Hatta kimi zaman onları yererek, özentilerini gizleyerek kendilerini tatmin ediyorlar. Derseniz ki gerçekten yeriyor olamaz mı, elbette olabilir ama o kadar yergi dolu bir bakışı varsa neden o işi izliyor onu sorgularım burada. Yani insanlar ekranda olduklarından çok olmak istedikleri kişileri izlemek istiyor ve izliyor.
Bu tür sonradan zenginleşen, sınıf atlayan, zaman içinde güzelleşen karakterler de onlara bu mucizenin somut örnekleri oluyorlar. Aynen dizinin fragmanlarında söylendiği gibi: “Esas mucize korkularına değil hayallerine inandığında gerçekleşir”, izleyici de bir şeyler yapamadığı için bu işlerle inancını pekiştiriyor, isyanını törpülüyor ve mucize bekliyor.
Muhteşem Yüzyıl’da Hürrem’in yükselişinin, Adını Feriha Koydum’da Feriha’nın kapıcı dairesinden çıkıp Sarrafoğullarına gelin gitmesinin izleyici gözünde bu kadar önemsenmesi de bunun göstergesi. Onlar mucizenin hayat bulmuş hallerini temsil ediyorlar, bu yüzden izleyici onların gerçekliğine daha çok inanıyor çünkü onun yalan olma ihtimali onların mucizeye inanmasını da engelliyor.
Yazının sonuna gelirsek, göreceksiniz Krem dizisi geniş bir kitleye ulaşıp reyting rekorları kıramasa bile ev kadınlarının ve özellikle ergenlik dönemindeki kendini çirkin bulan hanımların gözdesi olacak. Fanatik bir izleyici kitlesi oluşturup, bu mucizeye inanmak isteyenlerin hayalini gerçekleştirecek. Yani, büyüklere masal anlatacak…